Şu, Kürtlük Türklük meselesi, nedir ki
Hak katında bir değeri, kıymeti var mı ki
İki ayak, iki kol, iki göz bir burun...
Farkı var mı, kabirdeki meftaya bir sorun
Dönün bir bakın,O şanlı maziye
Öldürdük ümmet’i, kime verek taziye
Ah Kudüs vah Kudüs, diye ahlanıp sızlanırken
Arap, Kürt Türk var mıydı, fetih nasip olurken
Kim koydu aramıza, bu kirli nifakı
Zemheriye büründü, alem-i İslam’ın afakı
Rabbimiz bir, kıblemiz bir, mabedimiz bir iken
Nedir bu ayrışma, çöp kadar fark var iken
Bir dil davasıdır, sürer gideriz
Lisan-ı Firdevs nedir, hiçbirimiz bilmeyiz
Kavmi için, ırkı için ölenin, bilmem nedir mertebesi
Açıldı açılacak sırtlanların, kafesi yahut mahbesi
Tarih tekerrürden ibarettir öyle ya
Uyan kendine gel Müslüman, bu nasıl bir Hülya
Mümin aynı delikten, iki kere sokulmaz
Mahkeme-i kübra’da, kavme ırka bakılmaz
Bedr’in aslanlarının, hep kavmi Kureyş miydi
Bir bak Çanakkale’ye, şehidimin künyesi neydi
Toplarla çalarken, kapısını viyana’nın
Var mıydı esamesi, ırkçılık denen davanın
Küffar oldu yek parça, toplu vuruyor sineler
Sindirildi ümmetim, mabetlerim iniler
Hele bizim derdimize, tasamıza bir bakın
Noel Baba geliyor, kalkın bir mum da siz yakın
İblisin neferleri, cihana yön veriyor
Irkçılık denen illet, kanımızı emiyor
Yetmedi mi bu kadar, küsülü kaldığımız
Yetmedi mi küffarın, ekmeğine yağ çaldığımız
Ömer Selahaddin Yavuz, kalksa bize ne eyler
Nerede halifeler, nerede sultanlar, nerede o beyler
Var mıydı onlarında, ırkçılık denen davası
Var mıydı onlarında, kavim denen vebası
Rahman dese ey kulum, ne eyledin ben için
Nasıl Deriz Ziyan olduk, heba olduk, kavm için
Aklımızı başa, bir an önce almalıyız
Liva’ül hamd gölgesine, Ümmet olarak varmalıyız
Bu yarayı iman-i, reçeteyle sarmalıyız
Sırat-ı müstakimde, dosdoğru kalmalıyız
Başka bir yol var mıdır, vallahi bilmiyorum
Bu illete düşeni, sevmedim sevmiyorum
Kavmi için ölen, isteme benden rahmet
Sana şefaat etmeyecek, emin ol Can Muhammed
EY GÜL KİTABINDAN