8
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
403
Okunma
Bir zerreydim,
güneşin ışığında raks eden, görünmeyen.
Bir damla,
okyanusun rüyasını gören.
Adımı unuttum,
sendeki adımla çağrılınca.
Yollar yürüdüm,
tozlu, dikenli, upuzun.
Her adımda bir "ben" bıraktım geride,
her nefeste bir "sen" çektim içime.
Mabetleri, minareleri, yüksek kubbeleri aştım,
anladım ki en yüce dergâh,
Secdeye varmış bir gönülmüş.
Rüzgârda zikrini duydum ceviz yaprağının,
dalganın sahile vuruşunda buldum teslimiyeti.
Ben sustum,
kâinat konuşmaya başladı o lisanla.
Gözlerimi kapadım,
alemi içimde seyrettim.
Ne hırka derdindeyim ne taç,
ne dervişim ne de sultan.
Kapına gelmiş bir "hiç" im,
varlığı seninle anlam bulan.
Aşk dediler, yandım.
"Kül ol" dediler, savruldum.
O savrulan küllerden,
yeniden doğdum avuçlarında.
Şimdi ne gam var,
ne keder.
Çünkü biliyorum ki,
bu fani bedenden göçüp gittiğimde,
varlığım, senin sonsuzluğunda son bulacak.
Okyanusa kavuşan bir damla gibi...
Sessizce...
Ve sadece...
Sen.
Merdümgiriz
5.0
100% (19)