0
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
157
Okunma
Kaç zemheri geçti bilmiyorum.
Üşüdüğümü anlamadan,
yüreğimdeki yangınlarla yaşamaktan.
Kaç kez canım yandı.
Çakalların sofrasında, sen hiç gülmeyi unuttun mu sen?
Bilir misin bir tebessümün bile,
Sana ne kadar uzak olduğunu…
Onurunu kazanmak için,
Kaybettiğin dostlarının gülerek elini sıkıp,
Tokalaşıp, hasbihal ettiğini unuttun mu sen?
Yürüdüğün zaman çocuğunun anne diyerek,
Yanına koşuşturduğu zamanı bilirmisin,
Ona gülerek sımsıkı sarılmayı,
Onun sana ürkerek bakışlarının,
Bir diken gibi sana batışını bilirmisin, unuttun mu sen?
Bir zamanlar örnek bir anneyken,
Şimdi aciz kalmayı bilir misin?
Hele insanların manalı bakışlarının önünde,
Kafanı yere eğmenin ne olduğunu unuttun mu sen?
Sen hiç kurtlar sofrasına düştün mü?
Sen hiç çakalların elinde oyuncak oldun mu?
Kaybettiğinin, kaybedeceklerinin yanında,
Hiç kalacağını yaşadın mı bilir misin sen?
Lokmalar boğazına dizildi mi hiç?
Korkularını yenmenin ne denli zor olduğunu…
Kalabalığın içinde bile;
Yapayalnız, kalmanın ne demek olduğunu bilir misin sen?
Soruların karşısında cevaplar boğazına bir ilmek gibi oturduğu anı…
Küçücük yüreğinin göğsüne sığmadığı zamanı yaşadın mı?
Sen, hiç hayatla kavganı en derin manalı bakışlar arasında yaptın mı?
Hayat her halukarda istediğimizi vermez bizlere,
Vermediği gibide alana kadar elinden geleni yapar.
Arkası gelir tabi önce sevdiklerimizden başlar.
O yüzden yapmamız gereken şey şudur;
Saniye dahi geçmeden sevginizi sevdiklerinize gösterin.
Yarınlar için çok geç olabilir…
Sonrası kocaman bir hiç olabilir.
KÜBRA HAN
5.0
100% (6)