Verilmeyen Şiir
I
O nasıl güzellilk nasıl da güzel, Ben ki nasıl olmam ona sevdalı? Bir insan,bir insan etse muhayyel, Bir güzel bu kadar, olur edalı. Korkarım bir bakış lutfetsen bana, Sanki ruhum bir kuş olup uçacak. Sen bir çîn-i ebrû atfetsen bana, Düşer kalb dalından o an bir yaprak. O siyah saçlarda her dem gece var, Islak dudağında kanımdan bir renk. Düşen her sözünde bir bilmece var, Durduğun her halde,serâser ahenk!... II Bilmezsin sen,her gün gölgen olurum, Her halinden,her sözden haberdârımdır. Çıkmaz sokağında bir yol bulurum, İkinin üçünde ben de varımdır. Kıskandım,kıskandım her günün sonu, Geçtiğin sokağı, bastığın taşı. Sana yakın olan ne varsa onu, Üstünde elbise, gözünde yaşı. Kıskandım hep seni,her şeyden böyle, Derken yaralandım göğüs yerinden. Öğlendi,bir öğlen görünce öyle, Yıkıldım içime ruhla derinden!... III Bugün gördüm seni bir başkasıyla, Be dilber,istersen zulmet yahut vur! Umudu sevinci dert ve yasıyla, Yad elde sevdayı arama n’olur... Dünyada mutluluk benim neyime? O da hepsi gibi çarçabuk bitti. Bir el, hüzün verdi bugün ney’ime Bahçemde has gülü koparıp gitti. Dertdaş’ı bülbülmüş benim zârımın, Ansın benide her ağlayışında! Bu yolda öldüğüm gün mezârımın, ’SEVMİŞ’ değil,’TAPMIŞ’ yazsın taşında!.. Not: Çin-i ebru:Kaş çatıklığı Seraser:baştan başa Dilber: gönül çelen |