Uçak indi Bologna’ya, kalbimizde bir tutku,
Başladı rüya gibi yolculuk.
Tarihi taşlarda yankılandı ilk adım,
İtalya’nın kuzeyinden, güneye uzanan bir adım.

Milano karşıladı bizi zarafetle,
Moda ve gotik bir katedral eşliğinde.
La Galleria’da geçmişle gelecek buluştu,
Duomo’nun gölgesinde sessizlik konuştu.

Verona’da aşk fısıldadı balkonlara,
Jülyet’in evi önünde durdu zaman.
Arno’nun sularında yansıyan Floransa,
Her sokakta Michelangelo heykeli.

Siena’da zaman yavaşladı Piazza del Campo’da,
Tarihin kalbinde yürüdük taş sokaklarda.
Göz göze geldik Ortaçağ’la, bir meydan kadar gerçek,
Ve sonra Roma , tarihi derin bir şehir.

Roma’da güneş başka doğar,
Aşk Çeşmesi’nde bir dilek atar.
Pantheon’un kubbesinde yankılanır geçmiş,
Her adımda imparatorluk sesi, her duvarda başka hikâye.

Ve yıl 2025 bir Hac yılı Vatikan’da,
San Pietro Meydanı dolup taşmakta.
Binlerce adım, bir inançta birleşmekte,
Gökyüzüne yükselen dualar ve sessizlik.

Son durak Napoli, Akdeniz’in sıcak soluğu,
Pompei’de küller altından çıkan bir zaman soluğu.
Vezüv’ün gölgesinde geçmişle yüzleştik,
Taşlaşan anılarla bugünü iç içe işledik.

İtalya bir şiir gibi kuzeyden güneye,
Milano’dan Napoli’ye, her şehir bir beyit gibi hece.
Mayıs ayında açan sardunyalar kadar renkliydin,
Ve biz seni kalbimize kazıdık – unutulmaz, derin…