0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
100
Okunma
(Terinos’un iç sesiyle)
İnsanları bir genç gibi toyca sev,
öyle dedi bana içimdeki hâlâ sapan taşıyan çocuk.
Ne çıkar yaş altmışı geçmişse?
Birini görünce heyecanlanmak
yalnız gençlere mi düşer?
Kilit taşı döşeli yollarda yürürken
bir selâm duyarsan içten,
önce tebessüm et, sonra dua et ardından.
Belki onun da yükü ağır,
belki o da unutulmuş bir gülüşe muhtaçtır.
İnsanları toyca sev,
yani, hesap yapmadan.
“Bana ne verir?” demeden.
Elin cebinde değil,
yüreğinde olsun.
Timonos’un mektubunu okurken
gözlerim doldu ya,
bil ki orada bir satır vardı:
“Babam, seni çok özledim.”
İşte o bir satır,
kırk yıl önceki Terinos’u
birden diriltti içimde.
Toyca sev,
yani kırılgan olmayı göze alarak.
Kiliternos’un gözlerine her sabah
ilk günkü gibi bakarak.
Tontonitos’un kuyruk sallayışında
şüphesiz bir sadakat var.
İnsanlar da öyle.
Yeter ki yargılamadan bak.
İnsanları bir genç gibi toyca sev.
Ama Terinos gibi,
yani dünyayı görmüş ama hâlâ umutlu.
Çünkü sevgi,
ancak toyken gerçektir
ve ancak yaşlıyken anlaşılır.
5.0
100% (1)