0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
106
Okunma

LOTUS ÇİÇEĞİ KÖKLER VE YILDIZLAR
Bir Lotus çiçeğiyim ben suyun altında,
Köklerim derin kan revan içinde karanlıkta .
Diz çökmüş umutlarım duvarlar gibi,
Tanrılar susmuş duymuyor beni.
Hadi yıldızları örtelim bu gece üşümesin şiirlerim,
Geceye fısıldar ay, sessiz çığlıklarım tüm evrende .
Sevdalının düşlerinde tapınmalar,
Kırık dualarım gökyüzünde savrulur.
Ben şiirim bu gece avuçlarımda,
İki gözüm, iki çeşme sulara karıştı ya gözlerim
Yüzüm gölgelerde kaybolmuş.
Hani sen benim lotus çiçeğimsin derdin ya hep , şimdi bir suçlu gibi seni sevdimdiğimde tek başıma kaldığımda, öldüğümde anladım ben gerçeği.
Sensizlikle kesilmiş bir ruh, ölüyordu sevdana razıydım ben bu cezaya.
Çekerim tek başımda olsa şavaşırım yokluğunda.
Sen sen düşünme beni ..
Merak etme sakın.
Düşsemde kalkarım ayağa ben, topal aksak yola devam ederim.
Karanlıklar örter göğsümdeki yaralarımı,
Umutlarım başka baharlara ertelenmiş birikmiş, kırık bir ayna gibi kanıyorum fûtursuzca yarınlara,
hadi uyan artık düşlerimden uykum misafir bu gece.
Can kırıklarıyla dolu tüm bedenim yüreğim,
Gölge gibi peşimde korkular
Kırık bir aynada yansır hayatımın hataları.
Bir çığlık atsam yankılanır mı gökyüzünde.?
Yoksa sessizlik mi sarar beni yeniden.?
Zincirlerimle dans ediyorum hayallerimde,
Acının melodisi bu kulaklarımda ki .
Bir ışık yak içimde sönmek üzereyim.
Yıldızlar karanlığa meydan okur belki.
Sesim yankılanıyor sessizlikte, sensizlikte boğuluyorum.
Ben mi Tanrı’ya yoksa Tanrı"mı bana düşman bilemedim...!
Haykırırım boşluğa, yankılanır kelimelerim.
İçimdeki fırtınalar döner döner,
Tapınaklarım yıkılır, düşlerim sahipsiz kalır sensizlikte. !
Hani hep derdin ya,
Ben sende sonsuzum
Sen bende sonsuzsunda
Ben neden sende ölüyorum..!
Hani hep sen benim lotus çiçeğimsin derdin ya,
Ben neden sende
Neden sende ölüyorum hâlâ .!
Bir nefes kadar kısa, bir ömür kadar uzun zamanda.
Yokluğunda gözyaşlarım sel
Kelimelerim kırık dökük, umutlarım paslı bir tunç gibi.
Karanlıklar boğuyor içimi ama ben yıkılmadım hep diriyim.
Sessiz çığlıklarımla göklere erişiyorum,
Zincirlerim yok, ruhum sonsuz bir AŞK’TA akışta.
Gölgelerden kaçıyor,ışığa doğru yaklaşıyorum.
Küllerden doğan ânkâ misali yükseliyorum yeniden küllerimden doğuyorum yeni bir güne .
Hayatım seyircisiz bir sahne gibi , ölümse perde çekiyor sanki üstüme.
BU benim kaderim, bu benim yazım kendimle savaşım, her darbede bir zafer daha kazanırım.
Düşen her yıldızda , dileklerime şahitlik eder.
Duyulur mu ki sesim.?
bu boşlukta yankılanır hep derinlerde.
Aşk’ ta sınıfta kaldık ya, bu defa kalemlemim kazınır, yazar aşkımızı her hatıra içimde bir sancıdır artık .
Hadi yıldızları örtelim hadi üşümesin şiirlerim.
Geceye fısıldar ay sesizce, sessiz çığlıklarım yükselir gökyüzüne,
Bir sevdalının adını yazar kalemim ve sokağın ortasındaki taşlar.
Ve her kelime bir yaradır artık, her yara bir hatıra.
Zaman bir gölge gibi,ışığın izinde,
Hafızam bir labirent, kaybolurum ben içinde.!
Kelimelerim ağır, taşır geceyi sırtımda.!
Hayallerim bir mahkum gibi zincire vurmuş uykularımıda.
Kırık aynalarda gördüm yüzümü,
Yansımalarda saklı tüm sözlerim.
Geçmişe bakmam artık, bakışlarım bundan sonra hep ileri.
Lotus’un hikayesi hep dillerde hep derinlerde kalacak.
Ben köklerimden doğarım, karanlık suların içinde,
yıldızlara uzanır ellerim, düşmem derinliklere.
Sonsuzlukta kaybolsam bile, hatırla arkanda bıraktığın enkazı,
Lotus gibi açarım ben geçerim karanlığı, yeniden güneş gibi doğarım yarınlara merak etme sen .!
Emel Abokan
06/05/2025
03:53
5.0
100% (3)