0
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
161
Okunma
Küllerinden Doğan Keder
Günden güne içimi sömüren,
acıtan, sancıtan…
Azalacak diye beklerken
küllerinden yeniden doğan bu keder —
sanki alışmış bana,
bir gölge gibi peşimde sürüklenir.
Sabahlar uyanmıyor artık,
uyanmakla uyanmamak bir olmuş.
Zaman bile duraksıyor sanki,
her saniye, içimde ayrı bir boşluk.
Ayna bile tanımıyor suretimi,
gözlerimde saklı bir yangın.
Ne geçmiş geçmişte kalıyor,
ne gelecek göz kırpıyor umuda.
Dualar susmuş dilimde,
kelimeler küsmüş kağıtlara.
Ama içimde hâlâ çırpınan bir sızı var,
adı umut değil,
sadece alışmak denen o sessiz yara.
Günden güne büyüyen sessizlikte,
bir çığlık gibi yankılanıyor yalnızlık.
Azalacak sanmıştım…
Oysa her kırıntıdan yeni bir karanlık doğuyor.
Ve ben,
gözlerimi kapadıkça,
daha net görüyorum:
bu keder,
ölmeyen bir türdenmiş meğer —
her külden,
bir kez daha doğmayı ezberlemiş.
5.0
100% (5)