İkindi vakti idi, hava birden karardı
Gülümsüyordu yüze, yağmurla gelen adam
Oysa ki aradığı, gönlünde ki o yardı
Gerek yok dedi söze, yağmurla gelen adam

Bu günler de geçecek, sabrı sakın yitirme
Yarınlar güldürecek, umudunu bitirme
Efkârlanıp, üzülüp, gam, kederi getirme
Sakın ha, gelme göze, yağmurla gelen adam

Sevgiler yeşerirken, bahar ile yazından
Özgürlük nidası var, halkımın avazından
Yurdumun insanına, müjdeler ver yarından
Adalet getir bize, yağmurla gelen adam

İnsanlar meydanlara, gelirken oluk oluk
Sığmıyor hiç bir yere, kalabalık, yoğunluk
İstediğimiz ise, küçük birer mutluluk
Kanaat ettik aza, yağmurla gelen adam

Elbet bunlar da geçer, kaşların çatılmasın
Ülkemin vatandaşı, kakılıp, itilmesin
Suçsuz yere tutulup, zindana atılmasın
Halktan yok buna rıza, yağmurla gelen adam

Kışı yaşasak bile, arkası ilk bahardı
Dirlik düzen içinde, herkes buna uyardı
Ana yasa ne derse, her şeyde uyum vardı
Artık dönülsün öze, yağmurla gelen adam

Her şey doğru söylensin, yalana aldanmasın
Haklı haksız ayrılsın, kuruyla yaş yanmasın
Doğru değilse sözüm, Lüzumsuz’a kanmasın
Su serpin ateş, köze, yağmurla gelen adam

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ