10
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
466
Okunma

Aşk, insan ruhunun en derin ve en saf yolculuğudur. Bazen bir sessizlikte saklıdır, bazen bir kelimenin kıyısında durur. Limeni Aşkın Eşiği, bu yolculuğun sınırlarında dolaşan, aşkın özüne dokunan bir şiirdir. İçsel bir arayışın, ruhun saf bir teslimiyetinin ve aşkın kudretli dönüşümünün izlerini taşır.
Bu eser, aşkı sadece bir duygunun ötesinde, bir varoluş biçimi olarak görenlerin sesiyle şekillendi. Kalbin kıyısında, ruhun en kuytu köşelerinde yankılanan sözler, okuyucuyu kendi içsel limenî eşiğine davet ediyor.
Her kelime, bir dua gibi kalpten süzüldü; her mısra, bir secdeye varan huzurun yansımasıdır. Bu önsöz, şiirin özüne bir pencere açarken, okuru bu derin yolculuğa davet ediyor.
Kalbimle sustum, gönlümle konuştum,
Bir vav gibi büküldüm eşiğinde aşkın.
Ne seherde duruldum, ne gecede taştım,
Sustum, içimdeki yangına aşk dedim.
Benliğimle vedalaştım bir ikindide,
Gölge olup düştüm arşın izinde.
Limenî bir hâldeyim, hudutsuz, sessiz,
Ne ben varım şimdi ne de o giden iz.
Kandil misali yanar ruhumun közü,
Her dua bir sırra erer, bir yüzü
Sensin ey Yâr, ezelden kalbime inen,
Her harfimde sende başlayan bir düzen.
Rükuya durmuş kelimelerden bir yolum var,
Secdeye düşmüş suskunluğumla karar.
Aşk dedikleri, özdeki vuslatmış meğer,
Seninle var oldum, sensizken heder.
Gözyaşlarımda yıkanan nefsimin kiri,
Sana yönelince buldu sabrın dirini.
Limenî aşkın eşiğinde bekledim ben,
Bir elif boyu uzak, bir dua kadar erken.
LİMENİ: sınır, "limeni aşk": aşkın sınırı