10
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
547
Okunma
Özür diliyorum,
Kızıl kan lekesi gibi sızan tan vaktinden,
Ölü ışıkla batan sarhoş güneşten,
Ve
Karanfillerle gelinciklerden
Ve
Açlıktan birbirini kemiren kuşlardan,
Börtü böcekten,
Tırnaklarını kendi kanatlarına geçiren
Eşeysiz kelebeklerden,
Özür diliyorum sizden!
Etten bir zindana hapsedilmiş
Uğursuz bir akıl taşıyorum
Gözlerim,
Agnostik bir lanet gibi,
Spinoza’nın sek merceğinden bakarken
İsyanlarımın
El peşrev oynaştığı
Tinsel metaforlarıma
Senden de özür diliyorum, Tanrı,
Ruhum hezeyanlı bir kurban ayininde
Günahsız günahlarımın eşliğinde
Hedone ile sevişirken
Ellerim ve gözlerim
Fısıldıyor kulaklarıma Freud
Mum ışığında gülümseyerek
"Barış sanrılarınla. Sen onların kölesisin!"
Senden de özür diliyorum, günahlarım,
Kıvrak bir kırbacın altında
İnim inim inlerken
Mahremiyetimin son kalesi
Şahlanan iblis ceylanlarım,
Sarı sıcak anakondaları emziriyor
Kelebekler kitlenmişken
Üryan düşlerime
Özür dilerim bedenim senden
Şehvet kusan loş gecelerde
Boğazımda kemik gibi takılı çığlıklar
Azgın bir köpek gibi hırlıyorum,
Dolunay ışığında yırtık hymen’li töz’e.
Freud’un meçhul adasında
Tırnaklarını yırtarak soyunan bir benlik,
Et ve ruhun çarpıştığı arenada
Daha günahsızken
Giyinik bedenlerden
Aç kuzgunlar tapınağında
Sunakdaki çırılçıplak töz!
Özür diliyorum,
Bağışlanmaz yaralar gibi
İrin kusan zamandan,
Ruhumun duvarlarına kazınmış
Eski aşklardan
Ve
Bir daha asla doğmayacak bir sabahın yasıyla,
Bütün hatalarıma sarılarak,
Bütün günahlarımı kutsayarak,
Kendi küllerimle
Son lanetimi fısıldıyorum:
"Ey sonsuz hiçlik!
Beni de yut!
Eğer varsan!"
AY PARÇASI / MEHPARE
4 NİSAN 2025 / İSTANBUL