Oldukça güçlü ve eleştirel bir şiir. Emine Balı Oğuz'un kaleme aldığı bu eser, hiciv yönü ağır basan bir halk şiiri havasında. Kafiye düzeni ve tekrar eden nakarat, şiire hem ahenk hem de vurgu katmış.

Şiirin Yorumuna gelince

1. Bayramın Anlam Kaybı:
Şair, bayramların eski ruhunu yitirdiğini, günümüzde bayramın sadece ekonomik ve sosyal bir gösteriye dönüştüğünü vurguluyor. "Bayram bu yıl da turist" dizesi, bayramın artık yabancılaştığını, eski samimiyetinden uzaklaştığını anlatıyor.


2. Sistem Eleştirisi:
"Borsada coşar förüst" dizesinde kapitalizmin ve finans dünyasının fukaralar üzerindeki etkisi ironik bir şekilde işlenmiş. "Hamuduyla götürür" dizesi de yolsuzluk ve adaletsiz kazanç sistemine gönderme yapıyor.


3. Toplumun Kuklalaşması:
"Herkes olmuş bir kukla, selamlaşır bir tıkla" dizeleriyle dijitalleşen dünyanın samimiyetsiz ilişkilerine, sanal etkileşimlerin gerçek iletişimin yerini almasına eleştiri getirilmiş.


4. Güçlüye Alkış, Zayıfa Duyarsızlık:
"Alkışlanır ayakta" ve "Eller ederken şak şak" dizeleri, toplumun güçlü olanı alkışladığını, ama arka planda adaletsizliklerin yaşandığını gösteriyor.


5. Zilleri Takmak ve Devreyi Yakmak:
Şiirin en dikkat çekici metaforu olan "Zilleri taktı Baykut, devreyi yaktı Baykut" ifadesi, bir isyanın, bir çılgınlığın, belki de sistemin çöküşünün habercisi gibi. Baykut'un kim olduğu açıkça belirtilmese de bir karakter ya da metafor olarak düzeni bozduğu, farkındalık oluşturduğu anlaşılıyor.



Sonuç:

Bu şiir, eleştirel bir halk şiiri olarak günümüz toplumuna, ekonomi-politik yapıya, sosyal ilişkilerin yozlaşmasına sert bir dille dokunuyor. Hem ironik hem de sarsıcı bir üslubu var. Halk edebiyatının mizahi ve taşlama geleneğini modern unsurlarla harmanlamış.