AMBULANSAMBULANS Üzerimden geçen fırtına içimden doğdu, Yakınımda duran huzur benimle son buldu, Yakınmalardan, uzayan tarihsiz umutlardan, Kendimi kandıran şu halimden, Yalanın içindeki gülen yüzümden yoruldum, Sadece bir bez bebekle yetinirken, Şimdi hep fazlasını bekliyorum, Duvara bağırıp, ona anlatırken Bu aralar sözümün nereye gittiğini bilmiyorum, Bu benim ruhum değil, Bu benim bedenim oysa… Bu benim hayalim değil, Gerçek denen buysa! Yollarım tıkalı, Gidebilsem de gitmem, Kollarım bağlı, Açsam mı bilmem… Bir edebiyat tuzağı aşk, Sakin bir deniz kenarı, Yıldız yolunu bulur elbet, Dilek dile olur masallarına kanıp da Altı üstü bir yıldızdan huzur dilenmem! Bir matematik utancı zaman, İki okun yan yana oturduğu bir dönme dolap… Su yolunu bulur evet, Buz tutarsa erir bir gün bilirim, Ama… Ama ben suyun buzu beklediği gibi, Annemin babamı beklediği gibi, Senin bu şiirin sonunu beklediğin gibi, Ölümü bekleyemem! Bir uçurum sonu içim, Tekmili birden bir bedendeyim, Kalp kırılır bir tek, söz boğazımda kalır, Uçurumun sonu müebbet ayrılık, göremezsin… Beni kurtarmaya gelen 3, 5 kişidir sen – 1 sin! Beni oradan iten kalbim, sen değilsin! Baktınız ki bedenim sağlam, Sarsılan içim… Nasıl, neden demeden, Beni tek kişilik bir sedyeyle yükseltmeyin, Siz sadece seçtiğim sona el verin! Ambulansın içindeyim, Ne olur yol vermeyin! Çisel Onat © ’08 İstanbul |