yalancı güneş
aldattın börtü böcekleri
serçeleri çalı bülbüllerini
oysa gelinlik giymişti erik ağacı
nereye gittin ayıp ettin
üşüntün erken gelen erkenci
ördekleri leylekleri

sen gittin gideli ayaz esti
ılık esen lodos
derken kar teşrif etti
her yer buz kesti

bak titriyor menfezde ki yuvada
sarman kedi
yeni doğmuş gözleri yumuk enikleri
karlar içinde minicik patikleri

yuvasında kumrunun üstünde kar
altında beş tane yumurta var
silkindikçe tüyleri ıslak yuvanın içi kaypak
az önce camdan gördüm
yumurtalardan biri çatlak
yavrusu çıktı çıkacak
nasıl yaşar bu soğuk da yavrucak
kumruyla beraber sızladı yüreğim
ha çatladı ha çatlayacak

amirleri baretleri başında polisler
karşılarında vatandaşlar
hepsi de bizim çocuklar
ha kapıştılar ha kapışacaklar
hava buz yerde buz yürekler buz
durun ne yapıyorsunuz dedim yürekten
duyan yok gören yok uyan yok sözüme
iri yaş taneleri doldu gözlerime

ben çok yaşadım nümayiş
sokak olaylarını
olan sokaktakilere olur çok kez
onlar üşür onlar üzülür onların canı yanar
onların anaları eşleri çocukları sevdikleri ağlar

ne marazdır siyasi ihtiras ne biçim bir derttir
bir türlü çare bulunmaz

ilacı var elbet
adı da adalet illaki adalet

mart karı yağdı çiçekli dalların üstüne
ateşten kar yağdı tam yüreğimin üstüne
çok kocadım yoruldum bıktım usandım
bu mart karı bir gün yağacak mezarımın üstüne...