0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
29
Okunma
Talikacı gecenin sessizliğinde yaklaştı. Terinos, lokantanın arkasındaki küçük avluda, bir taburenin üzerine oturmuş, yorgun dizlerini ovuşturuyordu.
— "Beni eve götür, ama ağır sür," dedi, sesi biraz kısık ve titrek.
Talikacı başını salladı, Terinos’u arabaya buyur etti. Yola koyulduklarında Terinos camdan dışarı baktı; gecenin serin havası yüzüne vuruyordu.
— "Bugün çok secde ettik be Talikacı," diye mırıldandı, gözleri yarı kapalı.
Talikacı arkasını dönüp bir bakış attı, sonra atını mahmuzladı.
— "Secde iyidir Terinos dayı, ama insan bazen dinlenmeli de."
Terinos hafifçe güldü, yaşlı gözleri bir an olsun parladı.
— "Evet, dinlenmeli… Ama nerde bizde o lüks?"
Tek atlı araba ağır ağır ilerlerken, Terinos başını cama yasladı ve gözlerini kapadı.
Arabacı biliyordu evini onu uyandırmadan kapıya bıraktı.
Allah rahatlık versin Terinos Dayı deyip uzaklaştı.