2
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
191
Okunma
Bir teselli aradım; sensiz şu sokaklarda
Sürgünüm artık bende, akıbet meçhul bir yer!
Hatırla merhameti, benden çok uzaklarda
Kaldım yine çölünde, vahalarında bir sır!
Aşkının sedasından, acılara boyandım
Gittiğin günden beri, karanlık benim adım
Soruyorum kendime, gelsem sana kaç adım?
Gurbette talihimmiş, oda atılan bir zar!
Her hasreti içimde, günlerim yasta benim
Gecelerde uykusuz, gülmeye yok nedenim
Avutmaya gelmesin, hayalde bir sevenim
Öyle bir haldeyim ki, gülleri vermemde zor!
Rüyalarıma gelse, kelebek uçururdum
Dertleri şerbet edip, sevaptan içirirdim
İçimdeki dağlardan, fırtına geçirirdim
Desem de cezalıyım, arada engeller var!
Aşk sürgünüyüm bende, acılar yeter oldu
Ömrümüz bir yaraya, mecnundan beter oldu
Gözlerimde hasreti, dumanda tüter oldu
Yangınım buralarda, içimde ateşler har!
Kesildi can damarı, nefessiz bu şiirler
Kör kurşunları yedim, bilmez daha şairler
Soldu gül bahçeleri, kaldı elimde güller
Sapı da hançer olmuş, bendeki de akan ter!
Gel de vuslat bağına açsın gönülde çiçek
Seraplar sende kalsın, umutlar olsun gerçek
Açılsın sır perdesi, gözlerinden beni çek
Göreceksin o zaman, ateşimde kül ve kor!
Ey sevgili nerdesin? arada birde görün
Kalmasın şu fakirin, başım üstünde yerin
Makamı saba olsun, söylesin aşk dillerin
Bak geçiyor zamanda, saçlarımda beyaz kar!
Gül sokağımın sendin, en güzel esmer kızı
Makamın kalbimde gül, olur mu senden sızı?
Yaratan pir yaratmış, bir saymış ikimizi
Gelsin de aşk baharı, yeniden gülelim yar!
Yollarında bekledim yıldızlara bakarak
Bir köşeye oturdum gözyaşımı dökerek
Durma öyle uzakta, sende boyun bükerek
Gel de aç kollarını, ömrümü, ömrüne sar!
Kahramanları gerçek, sevdaları çiçek, bir aşkın bulutlara sarılı hikayesidir bu…
Hassa (Mazinin Günlüğü)