Sevgili şairim

aşk sadakat gerektirir ve bunun için bazen derin bir acı tutku ve özlem vardır. Bu kurguyla kurduğun şiir su gibi okuttu kendini.
Aşkın sarıp sarmalayan yapısını duyguların nasıl içte bir savaş çıkarttığının çelişkileri mısralara kalem güzel akıtmış.
"Gönlümün cürmünü çeker dururum" dizesiyle içsel hesaplaşma zaaflar yanlış bir eylem mi acaba denilen aşkı vurguluyor.

Aşk hem meşakkat hem bir gurur kaynağı değil midir demişsin adeta. Dünya üzerindeki sıkıntıları aşkın gücüyle harmanlamış kalem. İronik bir şekilde aşkın meşakkati ve gurur arasındaki ince bir çizgi var demiş şiir özünde.

Leyla ve Ferhat’tan, Muhammed dinine ve Mahur makamına kadar farklı kültürel ve dini referanslarla aşkın evrenselliğine de gönderme yapılan şiirde aşkın sadece duygu değil aynı zamanda bir inanç bir yolculuk olarak tasavvur edilmiş.

Sonunda tüm bu içsel karmaşa ve sıkıntılar, "gönlümün cürmünü çeker dururum" diye tekrar edilen dize sayesinde hep bir noktada birleşmiş. Aşk hem gönlü hoş ederken hem de kırıyor ikisini bir arada yaşadığımız için aslında aşk aşk oluyor.

Nicelerini okumak dileklerimle sevgilerimle
Şiir ola....