TÜRKÜLERİMİZ
Ne
vakit radyoyu açıp dinlesem,
Dikeni
gül eyler türkülerimiz.
“Yüce dağ başına...” çıkıp ünlesem,
Umudu tül eyler türkülerimiz.
“Kirpiği kaşına değdiği…”
zaman,
Sevilip sevene verilmez aman,
Tertemiz
sevginin neresi güman?
Yiğidi kül eyler türkülerimiz.
“Yüksek eyvanlarda…” bülbül öterken,
Mezarın üstünde otlar biterken,
Ayrılık
ölümden daha beterken,
Uzağı il eyler türkülerimiz.
Baharda erirken şitanın karı,
Gözyaşı söndürür kalpteki harı,
Bırakıp gidenin nerede ‘ar’ı?
Allah’a kul eyler türkülerimiz.
Kimi
yıldızlara asuman olur,
Kimi baygın bakar, şaduman olur,
Kimi ezgilere “Mihriban…” olur,
Gayrıyı el eyler türkülerimiz.
“Dertli ne ağlayıp gezersin…” deyip,
Beni de derdinle üzersin deyip,
Derdini tesbihe dizersin deyip,
Curaya tel eyler türkülerimiz!
Her
gece od düşer gönlün içine,
Kalbini çalanın bunda suçu ne?
Kaşını çatması gider gücüne,
Usluyu del ‘eyler türkülerimiz!
“Urfa’nın etrafı...” diye başlayıp,
Zemheri
gecesi kalpte kışlayıp,
Sevdayı nakışla gönle işleyip,
Olmazı ol eyler türkülerimiz.
Gözlerden beyhude dökülen yaşa,
Titreten mukavves kapkara kaşa,
Mezarın üstünde yazılı taşa,
Kervanı yol eyler türkülerimiz.
“Yâri
İstanbul’u mesken…” tutanı,
Sılayı sineden söküp atanı,
Eşini unutup elle yatanı,
Urganla hâl eyler türkülerimiz.
Ferhat’a koskoca dağı kazdırır,
Kerem’e umutla ferman yazdırır,
Kays’ı mecnun edip, çölde gezdirir,
Dilleri lâl eyler türkülerimiz.
Kanayan yüreğe sürsen em olur,
Aç kalan kuşlara atsan yem olur,
Semaver suyuna katsan dem olur,
Ağuyu bal eyler türkülerimiz.
“Yeşil ördek gibi…” göle daldırır,
Goncayı açmadan dalda soldurur,
Sevdaya düşeni
aşktan öldürür,
Ahire sal eyler türkülerimiz.
YAŞAR ÖZKAN
22.01.2025
Safranbolu