Sorma bana, nasıl böyle duruldum?
Tutunacak dal ararken yoruldum,
Kopardığın fırtınanın ardından,
Sanki öldüm, öldüm öldüm dirildim.
Demişsin ki “vurdum onu sırtından”,
Gözü açık musallaya serildim.
Suç mahalli silinmemiş izleri,
Tek bir ışık açık etmiş gizleri,
Şahit varmış hakikatli, mertinden;
Satır satır not etmişler sözleri.
Bakakalmış eşin
dostun, ardından,
Kalmamış hiç yüze bak’cak yüzleri.
Külhanbeyi[!] payen yok mu arlıkta,
Hiç eserin kalmadı mı erlikte?
Adamlıktan gram çıkmaz tartından,
Böyle miydi yol yordamın darlıkta?
Ne diyeyim, artık ele derdinden;
Şimdi baktım, eserin yok varlıkta.
Dünya yoldur, yolcu sensin ey gafil!
Gizli açık her anına o kefil,
Bihabersin yaşamanın şartından,
İnsanlığın iflas etmiş sersefil.
Zalimleri attırmazken yurdundan,
Sen sapladın, bıçakları a sefil!
29.01.2025
Kudret Merttürk-Berlin