Bir Takım Sıkılmaca
Yemyeşil fidan iken kökünden toprağından
Ayrık otu misali söküldüğün oldu mu Elemin demliğinden çilenin bardağından Kendi içine doğru döküldüğün oldu mu , Hani bir yara vardır kabuklaşır zamanla. Yüregin tut kaşı der aklın yarayı anla , Kısaca diyorum ki mutlu musun yaranla, Yaranın kabuğuna çekildiğin oldu mu ? Belki de korkar insan aynayı göstermekten; Aynı gülü kırk defa kırklayarak dermekten. Hani doğruya bakıp yanlışı gidermekten; Kül rengi yargılarla yakıldığın oldu mu. Kuyu kuyudan derin kuyu varmaz eşine , Kimi papuca hasret kimi düşer meşine Fikriyatın cengine düşünce güreşine Felsefe oltasıyla takıldığın oldu mu ? En çokta Sokrates’i benimsedim nedense Çünkü aynı değildi pişen fikirle , ense Seçmemekte seçimdi, seçtikleri kör pense Sızlayan bir diş gibi çekildiğin oldu mu. Niyetleri okuyup altta kalmalı bazen , Belki de altda kalıp yükselecek semazen İnsan şaşar beşer ya kayar hani şirazen , Çıkıp o teraziye büküldüğün oldu mu Ruhla beden tartılır en gölgesiz şekilde. Bembeyaz bulutların resimleri akılda. İmtihan dünyasında hayat denen okulda , Seninde bazen yere çakıldığın oldu mu Bazen harf olacaksın saman alevi gibi , Gizliden tüteceksin gözükmeyecek dibi Sığdı mı hiç gözüne geçmişinin klibi , Aynı filmi izleyip sıkıldığın oldu mu . İbrahim Sezgin |