KÖYÜM GELDİ AKLIMA
Kalınca bir başıma, köyüm geldi aklıma,
Ne olurdu şimdi deli bir rüzgâr çıksa, Alıp götürse beni, atıverse köyümün kucağına. Yine o eski günleri yaşasam, O mis gibi yayla kokan havasını solusam, İçsem sularından kana kana... Başak olsam, değirmenleri öğütse beni, Öğünmesem gurbetin değirmenlerinde! Öğünmesem, öğütülmesem. Balık olsam ırmaklarında, Ağa düşme endişesinden uzak olsam. Seyretsem arılarını, Bal toplarken çiçeklerinden, teker teker. Su olsam pınarlarında, durmadan aksam. Yaprak olsam ağaçlarında, sararınca sonbaharda, Yine düşsem köyümün topraklarına, Yine düşsem toprağına köyümün. Çoban olsam keşke, Sürülerimi gütsem çayırlarımda, Gurbette güdülmesem böylesine. Kuşlar bana orkestra olsa, Ben de şef olsam başlarında, ya da O kuş yuvası duruyor olsa evimizin damında hâlâ. Çocuk olsam, atlasam taştan taşa derelerinde. Yalın ayak dolaşsam toz toprak yollarında. Oynayan çocukları görsem, Hiç olmazsa seyrederken yaşasam çocukluğumu. Ah! Köyümde olsam şimdi, Ağaçlardan meyveler toplasam, Olamasa para pul derdim, Unutsam şehrin manavlarını. Yine köyüm geldi aklıma, Ekmeğinin kokusunu, döşeğimin uykusunu, Hele, anamın başıma dokunuşunu öyle özledim ki. Sabahları horoz sesleriyle uyansam, gürültüsüz, Eğilip pınarlarında yüzümü yıkasam Ve arınsam şehrin kirliliğinden. Odun kırsam ormanlarından, taşısam yük yük, Gurbetin yükü olmasa omuzlarımda. Keşke şimdi köyümde olsam Ve ıslansam yağmurlarında sırılsıklam. Yine âşık olsam komşu kızına, sırılsıklam. Şimdi… Bıraktığım gibi mi acaba köyüm? Ekiliyor mu tarlaları baharda? Aynı mı geçiyor bayram sabahları? Hala düğünlerinde çekiliyor mu halaylar? Kuruluyor mu horonlar? Kızlar yine su dolduruyor mu çeşmelerinden? Her şey bıraktığım gibi değil mi yoksa? Bırak yakamı gurbet! Bırak gideyim. Köyüm geldi aklıma köyüm. Çünkü ben hâlâ köylüyüm... Rizeli Halk Şairi Adem İmdat KESİCİ (ÂŞIK HOCA ADEMÎ) |