İZMİR
Kendimle konuşuyorum uzun zamandır
İçimdeki renkler solgun kış vurmuş gibi Tüm şehirleri İZMİR ile aldatıyorum dünyayı bıraktım yüzüstü Sessiz adımlarla geçiyorum zaman denen tünelden Sezai karakoç ustanında dediği gibi içimde sigara külü kadar yalnızlık Kordonda bir çay söylüyorum kendime Uykusu kaçmış serçe gibi ağlıyorum Denize fırlatıyorum bu şehrin anahtarını Sardunyaları bile solduran tuzlu bir ayaz vuruyor yüzüme Alsancak kadar kalabalık köhne agora kadar yalnızım Pencereme bıraktığım kırıntıları kuşlarda yemiyor artık Umutlarım solarken çıkageldin denizlerden herkes tek biz ikimizdik İçimizden çekildi izmirin köpüklü dalgaları Saçlarımıza ilişti meltemli melodiler ve imbat rüzgarları Hıdırellezde ateşten atlayan çocuklar gibi heyecanla kucakladık hayatı KATYA 2.1.2025 |