Mem (Zîn Sevmelerinin Hazanı)Mem; Sen ki; zindan mecralarında kırılan boynumun müsebbibi Göğsüme sere serpe serptiğim zehir… Süvari cümlelerim düşüyor kirpiklerinin yolculuğuna Rüştünü tamamlamış sevdam simanda firari Endülüs kederinde yıkadım yüreğimi Heybemde azık olarak hasretin Taşarken vadilerden hicranım Serin sulara bıraktım nilüfer hüznünü… Aşk tek kişilik bir devrimdir kalp ile dil arasında sıkışıp kalan Sevda hercai bir yangında kül olmak… Karanlığın katranına ışıltılı gözlerinden kandiller takındım Gam elem yankımda tutsak serçeler bıraktım şafak vaktine Yaprak intiharlarında mim’lensin diye göğün göğsüme Zerre zerre zerk ettiler seni gönlüme Ey göğsümde saklı duran yavrusunu kaybetmiş anne yüreği..! Görebildiğim her yer hasretin esareti Yürekleri yaran kör hançerler adına bırakma ar’afında beni… Üryan yaprakları giyinsin teninden tabiat Melül melül baka kalsın aydınlık gözlerin karanlığına Şekva ettiği vakit cemrelinsin bahar teninden... Mevsim tül perdeler takılı hülyalarından kalma Buğu sonrası bekleyiş nöbetleri yürek meddücezirlerinden kefenli Anlatsın diye seni asumana, yükledim bulutlara nilüfer hüznümü Suda boğulan balık hislerin ahında saplandıkça gülüşlerin simama Cayır cayır y’akan yağmurlar çiseledi Ey hazan sarısı, ayet bakışlı..! Sılan yollarında nadasa bırakıldı gurbetliğim Lokma tadında şekerlendik sevdan dudaklarımda Korkma ihbar etmez yüreğim seni u’mutsuzluğa… Bezgin notalar serzenişinde okundu gönlüm hızmalı mısraları Sıralı hüzünler sanıklığında kirpiklerine tutuştu gün Sol yanım katili ve maktulü, hasretim düşsün yüreğine... Kısık seslerin işaret izinde parmaklar kınalı Kanatlar kırılgan, huysuz ve de vedalı Kelime hicret kervanında kirpiklerin çivilendi göğsüme Yâd ettikçe ismini sükûtlar birikti gül yüzüme Ey yüreğimden gözlerime çöken ağrılar müsebbibi..! Üflenmemiş iken halen sura Lütfet kalbini, şifa olsun yüzüm göğsüne... 20242609 1152 |
Yüreğinizdeki ateşi söndürmeyin,
Dualarınızda beni de eksik etmeyin.
Hakkınızı helal edin kıymetli dostum.