Yol Düşü
Gel yolculuğa çıkalım,
Seninle aynı yolda yürüyelim. Bu yol, ne biten bir menzile varır, Ne de sonu görünen bir ufukla buluşur. Ama bu yol, hüzünlerin ortak olduğu, Sessizlikle konuşulan bir yerdir... Yoldaş olalım birbirimize, Ellerimiz boş ama kalplerimiz dolu. Her adımda bir sır paylaşalım, Sessizce dökülsün dudaklarımızdan. Çünkü bu yol, yalnız kalınmayacak kadar uzun, Ve yalnız yürünecek kadar sessizdir... Bu hüzün, yeter ikimize. Bir tarafı acı, diğer tarafı umut. İçimize taş gibi oturan bu yükü, Tam ortadan bölelim seninle. Yarısı sende, yarısı bende kalsın, Belki o zaman hafifleriz... Yaşamak fazladır bir kişiye. Tek başına taşınmaz bu hayatın ağırlığı. Hüzünle büyüyen çocukların gözyaşı, Kuru bir ekmeği bölüşen ellerin titremesi, Ve sessizce iç çekilen geceler… Bunları anlatmak için, Yanında bir yoldaş gerek... Geceler uzun olur bu yolda, Ay bir rehber, yıldızlar dost. Ama yalnızlığın ıssızlığı, Her köşeyi sarar. Gel, beraber yürüyelim bu yolu, Sen anlat ben dinleyeyim, Ben susayım, sen anlayasın... Yol boyunca karşımıza çıkan ağaçlar, Dallarını bize eğecek, Yapraklar fısıldayacak geçmişi. O geçmiş ki, Ne tam unutulmuş, Ne de tam hatırlanır hâlde. Bir hayalet gibi peşimizde, Ama biz ikimiz, Bu geçmişi aşarız... Sivrisineklerin ıssız gecelerdeki vızıltısı, Kırık dökük evlerin yoksul yankısı, Ve yitip giden çocukluğumuz… Hepsi bu yolda bizimle. Ama biz, bu yolda umut ararız. Her adımda, karanlığın içinde, Bir ışık bulmaya çalışırız. Küçükken doyasıya oynadığımız, Ama büyüdükçe yitirdiğimiz o neşeyi, Bu yolun köşelerinde arayacağız. Bir çocuğun gülümsemesinde, Bir kuşun kanat çırpışında, Bir rüzgârın esintisinde… Gel, yol arkadaşı ol bana, Yalnızlık, insanı sessizlikte boğar. Birlikte yürüdüğümüz bu yol, Belki ikimize bir anlam bırakır. Bir kuru ekmeği bölüşürüz, Bir hüzünlü türküyü beraber söyleriz. Ve bu yolda öğrendiğimiz her şey, Bize yeni bir hayat sunar. Çünkü yol, sadece bir yerden bir yere gitmek değildir. Yol, kendimizi bulduğumuz, Hüzünlerimizi döktüğümüz, Ve umutla yeniden doğduğumuz bir yerdir. Yolun sonunda ne bulacağımızı bilmiyoruz. Ama bu yolculuk, Zaten cevabın kendisi. Adımlarımızla anlam bulur, Hikâyemizle şekillenir. Şimdi ellerini uzat, Birlikte yola çıkalım. Hüzünlerimizi yolun taşlarına serelim. Ve her adımda biraz daha hafifleyelim... Erol Kekeç/19.10.2024/Sancaktepe/İST |