Ve...Biri göğümü çaldı hafız Başlangıcın rahmine düşerken kılıksız emsaller Kurgulanan yaşamların asimile bir dil sancağı Bakımsız kadın tırnağıyla çizik eyler Deh redir Saldırıya uğradığın araç Ve… Alabildiğine koş kükreyen acılarına yetiş Kükürt kokusu karga kanadıyla leş kalıntısından Arındır mahremi geceden Örselenmiş baharlara yüzünü dön Ve … Tan vakti hikâyenin sırtını okşa Kaldırım lekeli çil yüzlü arı bilenmiş ince sızılı Sözlerin ağrıyan yanlarını Sarmalı kâhinlerle uzlaştır Ve… Soluksuz kavgaların kan pıhtısı acizliğini sorgula Sularda yıkana bilen, can acılarını ekle göğsüne Can terinin ardına sığınan tuzlu anların Damak kıvamı sürgülerini çek Çıkmasın kanatlanmasın, Yar sularında aşkı gıdığında saklayan güvercin Ve… Diye başlayan şiir’in kamçılarıyla beslen Cenk yerinden kalıntılarını topla hırsın Tırnak aralarında biriken umudu kanatlandır Öğütülmeyi bekleyen güvercin gıdığından al aşkı Hücrelerine ekle, susamışlığının edasıyla kana kana iç Ve… Gün doğumlarıyla üreyen aşk Kentin sağanaklığında Ta ki katmanlarına kadar Filizlerini açsın kâh bu gün, kâh yarın üreyecek aşk Ve ardına düşmeyecek Soluduğun an Yaşam akacak ellerine Buselerle gülen, çocuk yüzü olacak sabahların Uykusuz yarınların uyanabilecek düşlerine…
|
Kendi dilinde sıvazlar hikayesini şiir her şey bir sırra dönüşmek için.
Eyvallah Şimo