TÜRKÜLERTürküler (Türkülerimizden alıntılarla) Beşiği çamdandır bezi topraktan Bebelere höllük eler türküler Ninni söyler yavrusunu uyutur Aynalı beşiğe beler türküler Beslenirler Erguvandan Eğinden Halaylardan horonlardan düğünden Toros Yaylasından Bolu Dağından Mertliği kuşanır gelir türküler Kuşun kanadına gümüş koyarlar Yayla güzeliyle yayık yayarlar Kahve fincanını taştan oyarlar Dağı delik delik deler türküler Derdi çoktur hangisine yanacak Bülbül dalda gül dalına konacak Turnalar turaçlar suya inecek Çeşmenin yolunu bilir türküler Yeşil ördek gibi konar gölüne Bozkırda mızrabı alır eline Birde dokundu mu sazın teline Dalda bülbül gibi çalar türküler İncecikten kar yağdırır yollara Bülbülleri kondururlar dallara Turnaları boyatırlar allara Düşünde yarini bulur türküler Çiçekte sarıdır gülde kırmızı Allı Zeyneplere gönül hırsızı Mavi yazmalıda bırakır sızı Sarı gelin olur gelir türküler Alnına kara bir yazı yazılır Düşmanları tabur tabur dizilir Tüfek icat olur mertlik bozulur Al kanlar içinde kalır türküler Gurbet elde bir hal gelir başına Ağustosta Zemherinin kışına Uyurken sevdiği girer düşüne Bir dost bulur ise güler türküler Tipiden borandan dağdan yol alır Bitez yalısında belaya kalır Hastanede incir ağacı olur Akşam kışlalara dolar türküler Ordu dereleri yokuşa akar Mektubu gelecek yollara bakar Ayrılığın sonu ölüme çıkar Feryat figan saç baş yolar türküler Bulguru kaynatır sütü taşırır Havada bulutu derde düşürür Bütün sevdaları dağdan aşırır Alnının terini siler türküler Kekliktir ceylandır kayalı yerde Yarin gülüşleri dermandır derde Oda kireç tutmaz çekilir perde Bir dost bulur ise güler türküler Karanfili deste deste gönderir Erzurum dağına duman indirir Kara trenlere asker bindirir Yarinden ayrılır solar türküler Kalem tutan parmaklara kul olur Ilgıt ılgıt esen kara yel olur Cemilenin gezdiği dağa yol olur İstanbul’a haber salar türküler Gesi bağlarında yiten eş olur Ela göz üstünde kalem kaş olur Kırkların ceminde dara düş olur Yemen ellerinden gelir türküler necat BAYAKTAR |