İşteTüm engeller yoruldu ben senden yorulmadım Kaygıların üstünü çiz dedin çizdim işte Demiri ağaç sanıp pamuğa taş demiştin Kördüğüm duyguları çöz dedin çözdüm işte Bir şimşeğin çaktığı kıvılcımla tutuştum Düşlerin kazanında harlı ateşte piştim Umudum akıyordu arkasından yetiştim Duygular deryasında yüz dedin yüzdüm işte Bülbülle konuşurken kelebekler kıskandı Göklerde dolaşırken göğün çatısı yandı Güneş uykuda iken tüm yıldızlar uyandı Yıldızları dağlara diz dedin dizdim işte Hangi duygular vardı gözden akan yaşlarda Denizde şiir buldum birde uçan kuşlarda Tuzak kur dalgalara kırılmasın taşlarda Okyanusu tülbentten süz dedin süzdüm işte Köküm topraktan çıktı çiçek açmıyor dalım Bulutlarda yürürken kapına düştü yolum Hüzün dolu yüreğim kırık olsa da kolum Rüyamda elimden tut gez dedin gezdim işte Denizler mi çıplaktır yanılıyor mu gözüm Küllenmiyor bir türlü içimde yanan közüm Yüreğimde duruyor söylenecek son sözüm Gönül defterimi aç yaz dedin yazdım işte 10 Aralık 2010 Necat Bayraktar / Sakarya |
Selamlar