S'onsuz
Yirmi birinci yüzyılın vebası çoktan yayılmış her yere
Keskin, amansız bir soğuk nüksetmiş zihinlere, kalplere Bunca dert, keder yetmezmiş gibi düşman olmuşuz kendimize Ardı ardına sonu gelmez duvarlar örülmüş dört bir yanımıza Her bir darbeyle soluk bir güneş ışığı süzülüyor çatlaklardan Gözlerden sakındığım o güzel çiçekler soluyor zifiri karanlıkta Kusursuzluk arayışında üstümüze tam oturacak kıyafetler örmüşüz Dışarıya sunduğumuz bol hoş görümüz, kendimizle baş başa kördüğümüz Bir his var içimde adını bilmediğim, bir dünya var uçsuz bucaksız Sarılsam her bir kusuruna, bilmem ki ellerim uzanır mı sonsuzluğa? |