Kış Güneşi ve AyazKış güneşi dağın ardına sindi; Ayaz sokaklarda cirit atıyor. Henüz daha yeni girdi ikindi; Kaçarak gidiyor, erken batıyor. Gece, soğuk daha gaddarlaşıyor; Kapı kapı gezip, meydan okuyor. Kutuplardan ithal hava taşıyor; Canlıları köşe köşe sokuyor. Dışarda kalanın çekeceği var; Ciğerine işler karın soğuğu. Issız sokaklarda kar nöbet tutar; Köpekleri saklar ağaç kavuğu Gündüzler kısaldı, geceler uzun Yıldızlar dünyaya göz kırpıyorlar. Yola çıkana var sürprizi buzun; Kayan ayaklara el çırpıyorlar. Gökte Ay, gölde su, yerde taş üşür; Yuvasızlar gece ne yapar acep? Dağda aç tilkiler, kurtlar uluşur; Keklikler, tavşanlar teyakkuzda hep. Sobalı evlerin bacası tüter; Gece ayazına karışır duman. Seher müjdecisi horozlar öter; Kuzey rüzgârları çalıyor keman. Hava enginleşti, sis, duman çöktü; Görüş mesafesi yarıya düştü. Poyraz acı esti, güneş sönüktü; Tüm serçeler saçaklara üşüştü. Her canlı sabırla bekler baharı; Cemre bir bir düşer, hava ısınır. Baharın soluğu eritir karı; Yerler çiçeklenir, çimen yekinir. Mehmet Postallı / 2024 |