ADINI SEN KOY
Gitmem asla diyerek dağ gibi bir sevgiyi gözlerinin mücevheriyle kalbime işledin.
Üzüntüden kahrolan her zerremi kucaklayıp beni tümüyle mutlu ederek Lambaları tek tek yakarak ömrüme ışık oldun. Samimi sohbetlerinle ruh halime âdeta bir ruh daha katarak En büyük merhamet insanın insana verdiği değerde saklıdır diyerek Reklerin büyülü gizeminden, hayatın zorluklarından bahsettik. En güzel duyguları içimizde taşıyarak kelebekler misali ağır sevişmelerin tutkusuyla Nakaratı bol türkülerin ezgileriyle içten içe kaybolduk... Kasımın en güzel zamanlarını gönül hanemizde saklayarak Anbean bize esen havanın buğusundan ilham alarak Nazlı bir bebek gibiydi ruhuma ışıyan güzellikler. Mantığın beyin hücrelerinde var olduğunu Azmin en güzel sevgi limanında konuşlandığını Zenginliğin tok gözüyle merhem olmuştuk dokunduğumuz herbir şeye... Perdeler beyaz renklerde açılıp kapanıyordu Ruhu ezen türküler söylenirken sözler göklere uçuşuyordu Eğrisiyle doğrusuyla barışık yarınlarla Nazımın ruhundan akan aşkı muhabbetlerle Sevgi diledik aşkı sezdik ruh ruha, ten tene. En güzel olgularla hakiki anılar biriktirdik Sonu hüsran olmayan bakışların içinde kaybolarak... Dertten kederden çok uzakta Onarılmış duyguların çoğalmasıyla Kutsallığın hak ettiği her şeyi hakkıyla yaşayarak Tepeden tırnağa kalıcı merhabalara konarak Olumsuzlukların uzağında pak hikayelere konarak Rüzgarın sesinden kulağa hoş gelen ebedi aşk diledik yarınlara dair... Mehmet ÖKSÜZ |