Bilesin
Çoğa meylim yoktu, saçtım azımı
Yaktım defterimi, kırdım sazımı Hayâ süzgecinden çektim sözümü Aklıma düşmüyor sonum bilesin Vardığım kadar sen geri giderken Heves heba olup, umut biterken Cümleyi bitiren bir nokta varken Vuslata yetmiyor günüm bilesin Kusuru, kendini, beni bilirsen Olur da ecelden önce gelirsen Aynı dem yüzümde hiç’i görürsen Selama varmıyor dilim bilesin Ararsan bir varlık; yanmadan tüte İnsandır bürünmüş kemiğe, ete Savruldum toz gibi, külden de öte Ha bire harlıyor yelim bilesin Aradım bir sebep dahi Fizan’da Zerre bulamadım kalpte, izanda Sanırdım her çınar çöker hazanda Baharda kuruyor dalım bilesin Bir haberin çok gelmesin gözüne Ben düşemem bir ceylanın izine Gözyaşın takati vermez dizime Dağlarla çevrildi önüm bilesin Bilirim dünyaya niye gelmişim Keder deryasına dalıp kalmışım Ben, kendime bir yabancı olmuşum Sahraya dönüyor yönüm bilesin Gönlümde yerini edersen merak Korkum o ki şen gün, sen kadar ırak Gündüzü, geceyi, yarını bırak Yâda sığmaz sensiz dünüm bilesin Özümün ömürü yuva beise Daraldı mantığı düştü göğüse Mısramın içinde sitem yok ise Yazmaya küsüyor elim bilesin |