Yâr Gülmesi (Gamze) III
Geldi dünyanın sonu, geldi işte beklenen,
Bakın bakın yâr güldü, tazelensin şehadet. Sevinsin mi ölsün mü, yıllar yılı bekleyen, İşte güldü, yâr güldü, koptu kızıl kıyâmet. Yâr, gönüllerin eşsiz ve benzersiz incisi, Ben gibi her âşığı, aşkının dilencisi, Gülmesi belâ ve gam yurdunun birincisi, Güldü gül yüzlü yâr ve çattı asıl kıyâmet. Yâr ki; şems-i âlemin, güldü ve soldu güneş, Ay yüzlü yâr güldü ve artık ay yokluğa eş, O’nun gülmesi ile, bakın göründü ateş, Yâr güldü!... Gayrı kopar, bakın nasıl kıyâmet. Soruşturma boş yere, niçin oynamakta yer, Niçin kayıyor gökten, yıldızlar birer birer, Cevap vermek bilene, aşkın ehline düşer, Yâr güldü kopuverdi, bu anasıl kıyâmet. Bilmez ki kimileri, yâr nedir, gülme nedir, Kimisi sözlerime güler ve de eğlenir, Yâr’a varınca anlar, lâkin artık pek geçtir, Yâr güldü ya!... Sanma bu kopan bâtıl kıyâmet. Arasalar bulunmaz, ne cenneti ne nârı, Âşığın herşeyi yâr, budur ehlinin kârı, Bir gamze ki âşığın, hem nurudur hem dârı, Ve yâr güldü de koptu harıl harıl kıyâmet, Anladım aşk ehlinin, o muamma gizini, Anladım niçin ummaz âşık yâr gülmesini, Ve aşkın İsrâfil’e uzak düşmemesini, Yâr tebessümünde bir sır velhâsıl kıyâmet. --- anasıl: esaslı harıl harıl: bütün gücüyle |