Alnım çizgilerine bu hüznü felek yazmadı.

Oysa benim ne endamlı kahkahalarım vardı
Feleğin çarkına düşmeden önce.

Sonra perimasallarını kıskandıran
minnacık hayallerim
Hangi dişli yırttı kalbimi söküp yerinden
Bağıra , bagıra o rüyadan uyandım ki ben.

Ve benim gözlerim vardı
Yazdan kalma ,

Üstüne adının mealini astıgım ,
Karanlık bir hikayenin özetinden gecirip ,
Dualarım da  temize çektiğim gözlerin ....

Ve benim yagmurlarım çoğaldı
Sel oldu içim ,
içimden geçirdiklerim dışımı aştı
Ben kendime hınç ,
Kendime davalı
Kendimi koyacak bir kavram ararken ,
Ömrümden geçtim.

Kendimi
yok ettiğim makama
Yüz sürmüşlügüm de oldu  yüzüm aynalara küs .
Ellerim kırgın ,
İçimde ahir zamana koşan
Kalpsiz bir mevzu .
Sen hep içimde ve ulaşılmaz gurbet sınırı
İmkansız ülke yıktın boynumu.


Ve bu şehir de ayakkabıma değen
her yer mayın döşeli
Ayağım kalıbı ,No otuz yedi.

Prangalarımı seviyorum artık
tırnağımın ucuyla .
Adresim zindan mevki ,rengim siyah
Şimdi bu dili bağlı özgürlük te neyin nesi !?

Keşfedilmemiş bir magaraydı gözlerin içi
Sadece kapısından  bakıp ,
rakımında kaybolmak  nasipsizligi
Ve
Kimse bulmasın diye 
sıkıca tutmuşken nefesimi
içimin darlığına gizledim
göğüs kafesim  aralığında
kemiklerim pranga duygularıma  /  bulmayın sakın ,!
Bulamassınız  da /
Benim korkularıma Yabancısınız  bayım , çokkk yabancısınız !
Mağarada da yaşarmış insan
Yabanice
Yaralı , canına kastedilmiş bi hayvan gibi
Rengim artık gri
İnzivadayım .
Korkularımı evrenin dışına brakıp
Kendimi huzura astığım bu duvar
ne çok yakınım bu aralar..... Bir bilseniz ! bilemessiniz _nereden bileceksiniz?

siz hiç O duvara
benim sırtımdan asılmadınız ki.!!!!