GERÇEK DOSTLARIM KALDI
Bir zamanlar neşeyle, ne sohbetler ederdik
Martıya simit için, ta İzmir’e giderdik Ayrım gayrım yok idi, çünkü biz beraberdik *** Bir çoğunun yerini, yeni dostlarım aldı *** O ağacın altında, gerçek dostlarım kaldı Demek ki insan oğlu, her zaman fırsat kollar Bazısı için ise, menfaat imiş yollar Hemen kayıp gidiyor, oluşunca koşullar *** Bazısı taraf oldu, menfaatine daldı *** O ağacın altında, gerçek dostlarım kaldı Herkesi biz dost gördük, sözlerimden nem kapma Verdiğimiz fırsatı, dedim ki asla tepme Kimseyi incitmedik, demedik etme, yapma *** Haddimizi bildik hep, sözlerimizse baldı *** O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı Ayak arayıp, bulup, şiirler yazıyorduk En güzel sözcükleri, art arda diziyorduk Çınar, Bayram yerinde, birlikte geziyorduk *** O geçen güzel günler, sanki birer masaldı *** O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı Şimdi ki ilişkiler, her bir renge boyanmış Uyuyormuş bazısı, henüz yeni uyanmış İyilik ve dostluklar, menfaate dayanmış *** Yılların dostluğunu, alıp ta taşa çaldı *** O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı Günde on şiir yazar, yazmaktan da bıkmazdı Kimseye düşman olup, kaşın gözün yıkmazdı Heceye düşman idi, ayak, uyak takmazdı *** Şiir nedir bilmezken, sayemizde nam saldı *** O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı Lüzumsuz’un doğrudur, özü gibi sözü de İyi analiz eder, her şey görür gözü de Elbette silinecek, gidenlerin izi de *** Onca yaşanmışlıklar, sanki birer sanaldı *** O ağacın altın da, gerçek dostlarım kaldı Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Daha güzel ve kalıcı şiirler dileğimle,
Selamlar sevgiler