Şeytani Makamından Şarkılar

Hummalı bir çalışma, iğrenç suratlar,
Fiskoslar peşi sıra, alaycı sırıtmalar,
Puhunun gözleri, hin olmuş bakışıyor,
Yüreğimi yakıyor, bu haince bakışlar.

Ruhum öksüz kaldı, aklım firarlarda,
Lal oldu dilim, gözlerim şeşi beş bakıyor,
Vicdanım isyanlarda, ayaklarım yola hazır,
Yüreğimi deliyor, bu hummalı çalışmalar.

Düş neylesin, vicdan ıstıraba ram olmuş,
Öz yurdunda garip millet, sükut çaresiz,
Korku tüneline mi girdim, yoksa hayal mi?
Yüreğimi deşiyor, bu anlamsız sükutlar.

Keşke hayal olsaydı, keşke bir mesel,
Aslını bilirdik, korkuya mahal olmazdı,
Masum gibidir ama iblisin kara gölgesi,
Yüreğimde geziniyor, bu iblisin nefesi.

Aktörler seçilmiş, terziler emre amade,
Batıdan bir elbise, biçiliyor vatanıma,
Türk’e biçilen bir kefen olduğunu biliyorum,
Yüreğimi biçiyor, bu aktörler ve terziler.

Kanla destan yazıldı, bu aziz vatana,
Mehmet’im feryat-figan, şüheda kızılca,
Şühedamı kirlettiler, Türk’ün sırtlanları,
Yeminli bulutlar, Mehmet’im üstünde esiyor.

Aziz vatan toprağı, döndü mümbit toprağa,
Bizden görünen piyonlar, Türk’e sopa sallıyor,
İcazetli seçilmişler, bizi içimizden biçiyor,
Yüreğimi dağlıyor, bu icazetli piyonlar?

Uyanma vakti gelmedi mi, bu ne derin bir uyku!
Bir bakıyorum sağıma, bir de dönüp soluma,
Şeytani makamından şarkılarını söylüyorlar,
Yüreğimi parçalıyor, bu şarkılar bizim için.

Bir varmış, bir yokmuş,
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Sarı Saçlı Mavi Gözlü Dev Bir Adam varmış…

Ruhu Anka olup dönecek elbet,
Ruhun şafağında uyanacak bu millet…
Mavi alevlerde son bulacak bu zillet.