YİNE GELECEĞİM
Ruhum yorgun, gönlüm suskun, vicdanımsa yaralı,
Defterimde sayfalar, sayfalarda satırlar ateş bekler; çıralı. Sıkıyor boğazımı zamanenin kolları Sokaklar kalabalık lakin; günah kesmiş yolları, Nenem iffetinden titrerken, Namahreme serpilmiş edep ahlak sırları. Faizler, haramlar, ahlaksızlık pirimde, ve dahi neler neler karanlıkla büyür gözümde, Medet kıldı Yaratan tam da bunaldığım bir günde, Açtı Kabe yolunu, uçtum, kondum bir günde, Saadet kokar her yer; sağım solum önümde. Mekke koca bir heybet, Medine ana şefkati, Düştüğüm yerden kaldır beni Mekke, Okşa örselenmiş ruhumu, okşa Medine. Asırlar evvelinde buğulu bir göz, Baktı baktı Mekke’ye baktı, ağladı Kurban olurum o yaşın zerreciğine “Çıkarmasalar terketmezdim” dedi, ağladı Kolay mıydı Mekke’ye elvada demek, Hatice annemizin mezarını koyupta gitmek, Kolay mıydı ana kucağından çocuğu sökmek, Bize de kolay değil Mekke’den gitmek, Göz yaşıyla Medine’ye elveda demek, Hasret heybesine sevdayı koyup, Burkulmuş yürekle vatana göçmek Mekke, Mekke, övülmüş şehir İnsanlık tarihinin defteri şehir Bu şehirde ne yüce kıymetler kaldı, Rahmet öyküleri bizlere hatıra kaldı, Adem atamla eser tevhid rüzgarı, Rahmet rahmet çağlara açılır kapı. Adı Ahmet kendi rahmet, Nur Muhammed Sallallahü aleyhi ve sellemin açtığı kapı ise insanlığa son kapı. Ey kutsal topraklardan Mekke,Medine ve ey öksüz kalmış şehir, göz yaşım Kudüs; Peygamberim sizi sevdi ya, ben de sizi seveceğim, Sevdanızla yaşadım sevdanızla öleceğim, Size hep aşkla koşarak özlemle geleceğim, Ömrümün günah defterini tövbeyle düreceğim, Sen de bekle beni Kudüs, bekle.. Selahaddin Eyyubi olup bir gün sana da geleceğim. |