KADININ ADI YOK
KADININ ADI YOK
Demokrasinin olmadığı yıllardı. Tıpkı cumhuriyet gibi; onlar gencecik çiçeği burnunda köy kızlarıydı! Henüz 1940’lı yıllar; hırsızın, arsızın, ahlaksız ve sapıkların kol gezdiği günler! Kimisi çapa yaptığı tarladan, kimisi teknede hamur yoğururken, kimi şehirden, kimileri de unutulmuş ücra bir köyden! Bir anda karar verdiler. Kimisi Cilavuz’a, kimi de Hasanoğlan dedi. Kadındır, eksik etektir, sacı uzun aklı kısadır denilmeden! Tecavüz edilmeden! Yaftalanıp yargılamadan! Geldiler, gördüler, eğitildiler. Her biri birer bilinçli kadın, her biri birer öğretmen, her biri birer eş, her biri birer sevgili her biri birer anne olarak döndüler! Aradan yıllar geçti ve sözde demokrasi duayenleri türedi(!) Önce başlar örtündü, sonra kara bir çarşaf! Derken burka girdi devreye. Ne kimlikten bir eser, ne kadının adı kaldı! Sıralamada; erkek bir. İkide yine erkek. Üçte de kadının adı okunmadı! Çünkü var olan kadının adı, bir anda yok sayıldı! Efkan ÖTGÜN |