Eylül Ertesi AyrılıkEylül Ertesi Ayrılık ... ... 16 Eylül 20024 ... Şiir = Harun Alan & İsmail Temel ... Sabahtı, Omuzlarında yorgunluğu mesken etmiş bir Eylül sabahıydı . Yüreğimin damarlarına kan oturmuş , yanaklarımda sen durmuştu adeta. Eylül’ün ilk ölgün sabahında , yüreğimdeki fırtına ile sana uyandım . Bir tekbir sıcaklığıyla göz kırpardı Eylül.. Sanırsın ki, Ağustosun özlemiyle kavrulurdu güze.. Bir satır başı yorgunluğuyla öbeklenirken bulutlar, Ayrılığın gölgesi üşüşürdü aşkın ateşine. Öyle soğuk, öyle titrek bir bedene bürünürdü ki Eylül , Ne gökte yağmur, ne gözde yaş bırakırdı hadsizce.. Serseri kaldırımlar Hasret ağlardı. Sokaklarda beyhude gezen sevdalar ayağıma dolanırdı. Oysa mıh gibi kazımıştım seni divane kalbime. ... ... Bilemezdim, Eylül ayrılığı,ölümlerden de betermiş . Gözlerimin feri sönünce anladım.. Ayaklarım,sabahın ilk saatlerinde kan revan kalırdı. Dizlerim takatsiz kalınca anladım. Hasretinden gözbebeklerim sicim sicim ağlardı. Göz pınarlarım kuruyunca anladım. Anlayacağın, biçare kaldım yokluğuna.. Güneşi desen,ısıtmıyor.. Isıtmıyor artık üşüyen yüreğimi.. ... ... Irak bakışların nemli göğe dalışı gibiydi Eylül. Kirpik uçlarına bile bakmaya kıyamazken, Göz kapaklarının heybesine takardı her çelmesini. Karabasan bir gecenin,zifiri kuyusundaki yakamoz gibiydi Eylül, Çöl gülüşlü suretine bile dokunmaya kıyamazken, Gamzelerinin çukuruna gömerdi yarına adanmış tüm düşleri. Eylül buydu ya, Yılların sancısını saklardı adeta heybesinde . Bakışı gönül evimi cephe tutarken , Yârin kirpiği ile vururdu sinemden Eylül. Aşk sancısından yüreğimi ayazda bırakırdı adeta, Meczup ve biçare kalbimi üşüten zemheriyi, Kan ter içinde utandırırdı Eylül. ... ... Gök kubbeden süzülen yağmur değil.. Yâr idi kalbime damlayan . Yâr idi SÜVEYDAYI yaralayan. Eylüldü yâr, Eylüldü iliklerime kadar ıslatan. Şimdi, ne dilde söz, ne yürekte umut kaldı. Eylül ile beraber, tüm yarınlar toz bulanık mazide kaldı. Vuslatı beklerken iki gözüm iki çeşme, Kış , dünden kalan yorgunluğumun kapısını çaldı.. ... ... Gayrı kalemim artık sana tekbir alır mı bilmem.. Lügâtımda sana benzeyen kelime varmıdır ki, harfsiz ve kelimesiz olsun ceylan gözlüm.? Varsın kafiyeli şiirlerimi de yürütsünler darağacına.. İtiraz edersem kan kusayım Eylül sabahında. Varsın bu hesap da mahşere kalsın. İsyan edersem kahrolayım. Elbette kubbelerden nidalar yükselecek.. Elbette HÂK’ın adaleti tecelli edecek.. Bir gün kabrimde , alnı açık, başı dik nice Eylül çiçekleri yeşerecek.. İşte sen, o zaman anlayacaksın, bu kadar çok sevilmenin ne kadar anlamlı olduğunu. Yazık ki, Bunu da,beni sonsuza dek kaybettiğinde anlayacaksın.. ... ... 16 Eylül 20024 ... Şiir = Harun Alan & İsmail Temel ...[ |
Saygılarımla.