"can sıkıntısı insanın üretken gücü olan hayal gücünü tetikleyen hayallerinin peşinden eyleme geçmesini sağlayan yegane yeteneğidir"
tarladan dönüyorum buğday ve pancar tarlasından ellerim ılık göğsüm ve bağrım açık kar beyaz saçlarım toz içinde yağmura susamış toprakla didiştim akşama dek can sıkıntısından
heyecanla akıp gider soğuk sular yüzümün teninden sıcak denizlere belki de yelkenleri fora teknelere bunu anlarım yani nasıldır ten sıcaklığı bahar tazesi mi hep bunlar gelir aklıma canı sıkıntısından
ve çıkarım bahçeye yandan vurmuş güneşte ısınmaya akşamı beklemek için içimden geldiği gibi yarını tanımamış gözlerimle sallanırım gökyüzünün boşluğunda sesler duyarım gökleri çatlatan yıldırımların gürültüsü kadar sesli nöbet tutar gibi loş sokaklarda kuytu köşelerde uzun bir zaman beklerim öylece can sıkıntısından
göz yaşlarım toprağın tozuna karışır yanık türküler savururum poyrazlara dalgın dalgın havaya nefesler bırakırım sessizce nice fırtınalar kopar yağmur boşalır üstüme an be an üşürüm can sıkıntısından
kuşlar gelip kanat vurur demir parmaklıklara özlemini alıp veririm havaya kanar içim bir dağ çiçeği gibi dağlarda ateşler yanarken zılgıt atarken karayel delip geçer bağrımı işlerim belki usta bir dokumacı gibi çileleri can sıkıntısından
göğsümdeki yaram bir hicranın neticesi o yarin hasretidir içimi kanatan hangi taşa yazmalıyım şimdi şu dilsiz dağlara göklere uzanıp haykırmalıyım adını can sıkıntısından
uzleti, sükunu kuşanmayı unuttuktan sonra elimde başka bir şey kalmadı şimdi dalıp ve gözden kaybolmak var boğazın en derin sularına bu kaldırım ve denizlere ben söyleyemem sen anlat ne olursun ey gönül şu can sıkıntısını
çatlamış bardakta buz gibi olmuş çay artık içilmez zaten bu sabah ellerim de soğuk bir martı uçuyor rüzgar gibi başımın üzerinden gökyüzünde can sıkıntısından
hatırlar mısın şehrin ıssız sokaklarında nasıl koşardık gece yarıları önce avuç içlerimiz konuşur ve sonra düşlerimiz süslerdi gökyüzünü gece boyu şubatın o soğuğunda yanardık alevler içinde sımsıkı sarılıp daha çok ısınırdık can sıkıntısından
sen bulut yolu gözleyen çiçek ben bir damla yağmur tramvayı, vapurları köprü ve kulelerini dolaşırdık sadece senin içinde olduğun zamanlarda iki adım arkandan ben izliyordum sen yürüyordun yürürken saçların ne güzel savruluyordu akıp gidiyordu boğaz içinde hikayemiz can sıkıntısından
sonbahar mevsimidir arkası kış soğuğu bir sevdadır gözlerimde gökyüzüne ve denizlerime kalemime renk veren bir elimde fırça diğerinde yağlı boya renk ren boyarım şiirlerimi can sıkıntısından
kaç gün kaç gece aklımın dört köşesi solmuş çiçeklerle dolu inanın ben değilim bu vehmin müsebbibi boşuna değil aynalı beşikte salınan gece zihnime sıkışıp kalan gündüz can sıkıntısından
gül kızılı bir şafak sökerken seyrettiğim fırtına kaçağımdır şuramda demirleyen ağlamaklıdır hal içre çırpınan su adını yazıp yazıp siliveren dalgalar soğukta sokak lambasının altında birden tek başına çıkar karşıma gölgen can sıkıntısından
dalar gider gözlerim öyle bir haldeyim yani sürekli ismini bile bilemediğim bir başka yerdeyim hasrete kelepçe inancımla dalga boyu içindeyim bir geminin dinliyorum rüzgarın sesini uzaktaki sessizlikleri can sıkıntısından
gün akşam oluyor akşam alacası silinmeden iç cebimdeki fotoğrafı yokluyorum bir tahta masanın üzerinde oturuyor tutuyorum elimde bir demet karanfili bekliyorum öylece can sıkıntısından
yıllanmış bir düş benimkisi sevda tortuları arasında kalan gah acı hatıralarından eski bir resim gibi gah çay buğusuna karışan düşler gibi gece izin veriyor sükuta zaman ilerliyor böylece hayallerime işkence eden saniyeleri bir bir gömüyorum maziye can sıkıntısından
soğuyor güneş ufka doğru alçala alçala bağrımda rüzgar rüzgarın nefesi ıslak ufuk da sis giden bulutları yolcu ediyorum can sıkıntısından
yürüyorum çamur yolu hasat bir gelsin hele bütün borçlarımı ödeyeceğim bir kemer alacağım çocuklarımın anasına bir şişe parfüm bir de bilezik bir şal bir de lakin kış yaklaşıyor bir de atkı alacağım kendime eflatun hem de can sıkıntısından
heyhat hayal meyal şeylermiş bambaşka bir alemmiş meğer can sıkıntısı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
can sıkıntısından şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
can sıkıntısından şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Evet bu can sıkıntısı ki benim hep canım sıkılır- nedendir bilmem, bana neler neler yaptırır anlatsam şiirlere sussam yüreğime sığmaz.
Ne menem şeydir o can sıkıntısı ki bende tanışıgim herkes gibi onunla.
Çok güzel bir şiirdi. Can sıkıntısının insana neler neler yaptirabileceğini mısra mısra nakşeden.
....
Okurum doyasıya Lisanima lisan ekler gelen her yeni gün Yüreğim öylesine obez ki Sindiremez kelimeleri Kalkar bir soda açarım. Yudum yudum içerim maziyi Önümde beyaz kağıt Elimde ucu sivri bir kalem Yazarım Can sıkıntısından..../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ
Tebrik ederim.
Günümün şiiridir.../ Elbetteki Can Sıkıntısından :(
Diyerek eşlik etmek istedim bu canı sıkkın şiirinize.
Selam ve Saygılarımla.
ŞİİRLERİN ŞAİRİ tarafından 17.9.2024 16:11:04 zamanında düzenlenmiştir.
Üstadım, kalemine yüreğine sağlık. Derinliği olan enfes bir eser. Ben de canım sıkıldıkça, her zaman yorum yapmasam da siz değerli Üstadımdan SERBEST bir şiir okuyorum.. Saygılarımla