Sesim...
’Anlam düşer dilime,
Bakma sen dilsizim...’ Sesim kısıktır, Ne türkü söyleye biliyorum: şimdi, ne de isyanımda bir belirginlik; Pusuda, dilim, ürkek çekingen: Ceylansı, bakışlarım konuşur; Hisli, sislenir gözlerim. Ah ah, Olmasa birde kekeme... Susarım-sesim sensizliğe-:Boğazım, kurur-ıslak isyanım nerdesin-sensizlik, olsun iz bırakan: Sıtmalı suskunlukların, Ardından gelirim: Yalınayaklı, Sel korkusunda sürüklenir sözcüklerim: Taşarım /yazarım sel su demeden şiirleri/mi. Söylerim söyleyemediğim Tüm hecelerde: Savruk lisanım Kekeme algılar: iğrenç, cümlelerin kusmuğu mürekkep dilimde en ipe sapa gelmez heceler, birleştirir kelimeler kurarım: Aşkları kurgularım. Yaşansın bitimsiz ölesiye-diye- Gizemli ve esrik: Dudaklarım, manalı bir tebessümde: Gamzelerim. Benim bu suskunluğum: Kanayan yanım Cüretine amadeyim: Öldürüyor bilesin, Beni yok sayışların... Bekle-ki gidişlerim sensin- Zamanın durması lazımsa: Dursun, gözlerimden uzakları adımlayan hüzün. Haydi, şimdi - tutma kendini - durgun sandığın sulara sal -gözlerini- delice bir girdaba dönüşmeden: Söz, hangi tavda dövülür-eriyik- Duyulmaz oldu söylenen, sıyrıl, sıyrıl çık gecelerimden aynada baktığım gerdanımdan öpeyim yutkunuşlarını: yitirmedi yine... |
durgun sandığın sulara sal -gözlerini-
delice bir girdaba dönüşmeden: Söz,
hangi tavda dövülür-eriyik-
Duyulmaz oldu söylenen,
sıyrıl,
sıyrıl çık gecelerimden
aynada baktığım gerdanımdan öpeyim
yutkunuşlarını: yitirmedi yine...
Sensizliyin sessizliyi güzel yansımış dizelere kutlarım