AŞKTIR AŞK YÜRÜDÜĞÜM MİNVAL...Cadı pazarı imgeler ulvi ruhun dokunulmazlığında firar eden Yaşların ihlalinde isyan eden Delicesi kardığım Dalkavuk makaraların ipe sardığı Salındığı kadar yalnızlığın Sanılmadığı ne ise efkârın Yüz ölçümü Üzümünü yesem bile bağını sormanın Var mıdır sahiden bir ehemmiyeti? Göğün bulutu Yerkürenin kibirli dulu Duayeni aşkın sözüm ona Dibe vurup da sevebilirdi yürekten oysa Hızına yenik düştüğüm İlhamın perisi Hazzına şerh düştüğüm Kalemin ölümcül güdüsü Bir isyan bayrağı açtığım Açmazlarda solduğum Aymazlığında bilinmezin Annemin dizinin dibinde uyuya kaldığım Sorduğum sorguladığım Matemin beratı Sayıp sayıp eksildiğim Matematiğin fermanı Ayrık otu imişim meğerki ezelden Dikenli bir gülün kime ki zararı? Dikenlerimle hemhal Sivri dilinde kaktüsün Bir çiçeğe meyleden Her şiirin gücü ve güftesi Elbet bana yeter zalimin Nüktedan ölümün beyanı; Na’şımın kılavuzu imamı Ölümle sürtüşen yaşama sevincimi Çalsalar bile razıyım Yeter ki set çekmesinler sevgimin Ergen bilincinden Bilinçaltı bir şiirin nüktesinde Ve içimdeki bilgiç çocuk Şah damarımdan yakınla hemhal Aşkın İlahi Dönemeci Sevdiğim kadar da var Varsın bir Allah’ın kulu Dile getirmesin sevgiyi merhameti Aforoz edilmiş bir çarmıh Ayan beyan yürekte saklı, İlahi Ateşin dokunulmazlığı Tek kıvılcım tek yangın ne ki? Aşktır aşk yüreğin büyüteci Biri yer biri b/akar Hicvinde ömrün şiirle yatan şaşı kalkar Şivesi düzgün iken imgeler Baş koyduğum şu müşfik kader Hibe ettiğimse mezarım Haiz olduğum yok ki tek dikili ağacım Bense dalına yaprak Ben ki cennette saklı revnak ırmak Ben ki ben… Şüheda dünün yükümlülüğü Yakaran gönlümün Allah katındaki büyüklüğü İlhamın sızısı Bir şiir daha diktim dikeli Bense hala peşinde kırık mızrabımın Mıhlanıp kaldığım kadar hayatta Mahrum bırakılsam ne ki sevgiden? Hele ki Sevilmek için sevmemişken… Aşk bu: Hatırı kalır günahların. Har bu: Haresinde inancın Hatmetmekle iştigal Nefsim ölü Aşksa bir b/ölü iki misali Yeşeren dizeden akan Yaşaran ruhta solan Yakamozların feri Yâdında dünün sevgilinin neferi Ve işte boykot ettiğim kadar zulmü ve nefreti. Mizacıma yatkındır şiir Mihrabımda saklıdır gizim Mihriban’ı yalnızlığın Mütereddit bir aşkın Yazmaya durduğum fermanı Yanmaya müsait yüreğin Olmaz mı İlahı? Aşk bu aşk: İlahi Sarnıcım… Kapısına koştuğum Ulvi Dergâhım İndinde huzurun Beş vakitle coşan ruhun Delişmen nazında saklı bulutun Devrik padişahı olsam bile umudun Yol yakın yol uzak ne çıkar? Yoldan geçen değil yoldan çıkmamak adına… Yakardığım yandığım yazdığım fermana Bir de kapak olsun hani içimdeki rüzgâra. Ötüşen ve esen ve astığı astık kestiği kestik Bir matem Hüznüm bir akıntı Vebali boynuma… Hazansa bir alıntı Her mevsimde rastladığım kadar kendime Müptelası hüznün Muadili ömrün Mikado çöpü dünün Miadı dolsa bile Yazmaya durduğum nice şiirin güdüsü Ölümcül bir taarruza meyyal Varsa yoksa Aşktır aşk yürüdüğüm minval… |
Muadili ömrün
Mikado çöpü dünün
Miadı dolsa bile
Yazmaya durduğum nice şiirin güdüsü
Ölümcül bir taarruza meyyal
Varsa yoksa
Aşktır aşk yürüdüğüm minval…
yoğun duygular içinde anlam dolu vurguları ile çok mu çok nefis bir gönül sesiydi dost bayramımızı kutlar sana kalbi esenlikler dilerim...