Sevdayı anlayan mı virane
Yoksa arayan mı divane

Ummana döner damla daha ilk akışıyla
Sığınır gözlerine bir şimşek çıkışıyla
Sarrafının elinde kıymet bulur bu cevher
Çarksız dönen değirmen çark eder çakışıyla
Maşuğundan gayrını gölgeleyen mücevher
Kilitler sarayını mühürler bakışıyla

Mutluluk bulutuyla asumanda karılıp
Aşkın sırrı çözülür kalpten kalbe varılıp
Sevdanın notasında kanatlanıp uçarak
Sevgiliye ulaşır bestesine sarılıp
En zorlu yamaçlardan rüzgar gibi geçerek
Vuslata erer artık kabuğundan yarılıp.

Kum saati misali dönüp akmaya başlar
Geçen her saniyede vakit zamanı taşlar,
Coşkuyla ömre dolar, aşkla harcına akıp
Ruhun karanlığına aydınlıkları işler
Zamanı durdurdu bak akrep yelkovan çıkıp
Yüreğimde demlendi kaynayıp dinen yaşlar

Aşk dolu kadehleri derinlerde taşırır
Sakinin ellerinde kurak çöller yeşerir
Sevgiliye sunarken umudun çeşmesinden
Aktıkça her damlada köpürterek aşırır
Yürekleri kavurur gönüle düşmesinden
Buluşunca sevdada akıl başta şaşırır

Sanki yeniden doğar baharları başlatır
Sonsuz bir mutluluğu gece gündüz düşletir
Akarken tane tane uyandırıp iksirle
Uyuyan duyguları heyecan ile işletir
Bir kartopu misali çığa döner teksirle
Destansı aşk masalı muradıyla eşletir


Kudret Merttürk- Berlin