TERK-İ DİYAR EYLEDİM
Seviyordum seveni, yüreğimden içeri
Bahar’ımı seviyordum, ruhumda ince sızı İnsanlar sırt döndü, maşuk sessiz ve sağır Yolculuğum sancılıdır, kırık bir saz elimde *** Ben ozan değilim ki bu saz ne için Teli kırık, akordu bozuk, mızrap kırık Anlatamam derdimi, sırtımda bir sırık Yolculuğum sancılıdır, bu sürgün ne için *** Yüreğim çarpardı, Bahar diye diye Ruhum öykünürdü maşuka, bu sürgün niye Sevgilim geride kaldı, vuslatım uzun bir yolda Yolculuğum sancılıdır, sensizliğe yürürüm *** Yollar kıvrılıyor, bülbüller cilveli ötüş Buğulu bir bakışla, ateşten bir öpüştü Vuslat yolu dipsiz, olsa keşke bir dönüş Yolculuğum sancılıdır, hislerim bir hoş *** Sisli dağlar baş gösterdi, yol uzun mu uzun Baharlar bana küskün, susuzluk aşk ateşim Dudaklarım kurumuş, ayaklarım mecalsiz Yolculuğum sancılıdır, feryadım dilsiz masum *** Dön diyen bir ses, kulağıma çalındı O sesi tanıdım, sanki Bahar’ımdan bir sesti Gözyaşları damlıyordu, hüzün yüklü yüzüme Yolculuğum sancılıdır, gözyaşına yolcuyum *** Bir rüzgar esiyor, ardımdan koşarcasına Bahar kokusu değildi, bir başkaydı kokusu Maşukumun kokusuydu, beni benden alan Yolculuğum sancılıdır, ten kokusuna sürgünüm *** Serap girdabı sardı beni, her şey bir hayal Bakıyorum sarp dağlara, siluetin gülümsüyor Dağ esintisinde saçların, hoyratça savruluyor Yolculuğum sancılıdır, saçlarına sürgünüm *** Uzanıyor ellerin, o yüce dağlar ardından Gülüşünde masum çiçek, gamzelerin yüzünde Derin mavi gözlerinde, denizlere yolcuyum Yolculuğum sancılıdır, gözlerinde yorgunum |