BURUK HAYATIM
Nerde bir düğün görsem burkulur benim içim
Damadın kolunda gelin görsem, Ölüm bana tek seçim **** Hayatımı hep eksik yaşadım bu Dünya’da Zevk, sefamı sadece yaşadım rüyalarda Sevgiyi, mutluluğu görmedim bir arada Hayatımın sonuna, sürene sürüne giderim **** Sen gidince başladı benim sefil hayatım Ölmesem de o günden, inan ki hep bayatım Ayrılık köprümüz oldu benim için sıratım İnan ki o gün bu gündür uçuruma giderim **** Meğer yar, hayattan katbekat büyük imiş Bana sorun, yüreğim neler neleri çekmiş Anladım. Aşkın yeri Dünya filan değilmiş Sabahtan akşama kadar durmaksızın söylerim **** Bu Dünya’da en kahredici şey, aşk tutkusu Aşığın hayatında olmaz şusu, busu Dünya, aşığın karanlık, dar mahpusu Duvarına çarpa çarpa son kapıya giderim **** Fıtrata aykırıdır, yârsız olan bir hayat Onsuz bir saniye bile çok hem de çok berbat Ben de bu Dünya’da almadım murat Hüzünle geçmişime baka baka giderim **** Dünya ahiret mezrasından çıktı cehennem oldu Kalbim her sabah sil baştan hüzünler ile doldu Dünya hayatım karman çorman ve de tarumar oldu Boşluktayım, kedimden de Dünyadan da geçerim **** Ne can oldum Dünya’da, ne de yârime canan Benden başka olmadı, sürekli bana yanan Dayan Sabri, sabret! Artık son bir kez dayan Belki muradını Ahirette elde edersin **** Gözüm daima yaşlı, kalbim hepten yaslı Benim kadar bu Dünya’da acep var mı tasalı Yar yok ise hayat sönük, olmaz ki asla ballı Ahirete buluşacağımızı düşleyerek giderim **** Artık Ahiretteyim, tam yirmi yaşlarında Sen de on sekizindesin hemen yanı başımda Muzaffer eyledi Rabbim aşk ile savaşımda Şimdi başım dik ve mağrur, mutlu mutlu yaşarım 18.08.2024-Ankara |