Gözler
Sevişmeyi ve öldürmeyi öğrendi
Elinden tutulmayan masumiyet En çoğu geceleri çocuktuk Savaşımlarında başarılar Dokunamayız belki söz söze Demir kubbeleri cılız ışıklarıyla Yıkana dek yıldızlar Nehirleri duşakabin coğrafya Yağmurlara da öyle dokunduk zaten Gözlerimizin göremediği Dudakların algıladığı uzaklıkta Bir idamın mangası dizilmiş gördün Gök bir kuşağın yüzünde Koyulaşan esmerlik sabaha karşı Karış karış ilerleyen ölüm Doğumun sancısı bu sırılsıklam sarhoşluk Bayramıydı karanlığa kaybolan ellerin Ilık nefeslere buluşması Kortuğun bir sen daha peydahlar ya Kokusu fesleğenlere miras Kalınca annelerin Duvarın kanı çökmüş gözlerini gördüm Kurtlar taciz de kuzuların ülkesini Bir imansız dairenin çıkmazına kutsalsız metinler Bir yaşamak telaşı bulutlu duasına Bir gece saçlı damladan tanenin Gözlerin o vitrine umudun adı Sararan şeyler listesinde sisli sular Seviştiler yangınların arka bahçelerine Yeşili kızıla çalan bedenleriyle Öğrendiler öldürmeyi Ölmeyenleri yutan toprağın Beyaz ğöğsünde Katliamların kutlu olsun Savaşımların ,sen kanı akıtan Rastlaşırız belki söz söze Bir başka karası tutkallı gecede |
Göz benliğimize anlam veren özdür
ağzı dili yoktur ama
bir bakışıyla söyler bin söz
***,Kimi göz üşütür bakanı
yağdırır kar
kimi göz bahardır
bakanı eder bahtiyar***