sormaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın evlat ile söyleşi
saat tik takları camda...
yine yorgun bir zaman yolcusuyum.... deme gözlerin neden hüzün... yüreğin gam... yakışmıyor keder... sal gecelere kasveti... yağacak elbet yağmur kararacak gökyüzü çehremdeki gölgelerden bulutları suçlama... yağmayan yağmur kokusundan çıkmaz ki fırtına... bıçak kanatmaz yarayı tene dokunmadıkça... can paremm güz görmeden de titrer yaprak... feryat figandır çığırtkan... sorma bana, sorma! gönlümde bir Rabbim sonra sen varken ben de bilmem... bu hüzün neden... ... an gelir...kuşlar uçuşur... etekleri sürünen sessizliğe dökülür bir avuç toprak zamana usulca yayılır... saat tik takları endişe etme... birazdan her şey uyuyacak... |
Su dem ben begeni yapiyorum diye sizde kendinizi yapmak zorunda hissetmeyin kırılırım