Cendere
Cendere
Hayıflandıgı oldu zaman zaman Derine indikçe derisi yüzülürdü Boğulmaktan korkan yüzücü Kıyıdan kıyıdan hafif rüzgarlara İçi derindi bulanırdı kusamazdı Kusmuktan kusacak yer yoktu Boşluğuna bir boşluk ararken Basacak yer kalmamıştı Gök kadar boş Yer dar Yüzünü astı Ellerini acemice ceplerine sokup Hiç öğrenemediği ıslığı çalmaya çalıştı Üflemeden öteye gitmeyen bir sesle Bir mezarlık kenarından geçerken Kendi ölüsüne saçları dikeldi Taş dedi taş, her yer taş, taş taş kesildi Kuş olmak isterdi nefeslenince Dokunulmaz yakalanmaz olurdu Sonra kuş tuzağı geldi aklına Hatırladı çocukluğundan kalma At kılında zırmığa gerdiği tuzak Saçma dedi bu ne saçmalık Saçmalıyorum Özünü sözüne dökemeyişin sancısı Kalbinin başka bir kafeste sıkışıklığı Daraldıkça daralıyordu dünya Bir içim su özgürlüğü Kırık kanadında Kırk yara Coşkûnî |