ESSAH
Gönlümde derin yara, sızlar durur sessizce,
Kimse bilmez göremez,sakladım da gizlice. Sınanıyorum sanki hiç yoktan nefessizce Yaralı bedenimde suskun öz-ervah kaldı Sürgün yemiş gibiyim gönlüme sığdı çöller. Yüz sürmüştüm yoluna şahit garip bülbüller. Bir zamanlar bahardı, gönlümde açan güller, Kayboldu bütün renkler,döküldü siyah kaldı, Her nefes hasret gibi , her anı bir ızdırap. Ben uğrunda harabım, ben bu sevdada bitap. Sana yazılmış roman şiir şarkı ve kitap. Yandı bütün söz-güfte,ı geriye mizah kaldı. İsmin bile eskidi, sözler dilimde kaldı Eski resimler gibi gözler filimde kaldı El pençe divandaydım dizler kilim de kaldı Unutulmaz o günler, hüzünle segah kaldı. Geçmişin izlerinde, kayboldum da firarım. Hala aşk bağlarında ,mis kokunu ararım. Derde baldıran döker yosunlarla sararım. İz-yolları aşarken, aradım tamah kaldı. Her gecede bir hüzün, her sabah bir bekleyiş, Neydi bu başa gelen bu nasıl bir terk ediş. Gelirken gidiyormuş heyhat bu nasıl gidiş. Nar içinde hardayım, kor külden semah kaldı Zaman ile dost oldum, acıyı sardı sandım Zalim bir rüzgar esti, külde kavruldum yandım Lokman bile şaşırdı,bu derde nasıl kandım. Ölüme bir nefeslik,ruhumda nikah kaldı. Koca bir ömür boyu, peşinden sürüklendim, Her kahrını çilene şişlendim örüklendim Küllerden arta kaldım, çırayla körüklendim Ah ile dolu gönlüm, affolmaz günah kaldı Suskun kaldım yıllarca, "He" demedim bir kere, İçimde büyüyen dert, doldu taştı bir yere. Hani sendin hayalde hani düşmüştün sere. Yetim kalmış sineme ,uzakta felah kaldı. Her baharda yeniden, yeşerir mi bu ömür. Yoksa hep çıngılımı,hiç sönmez mi bu kömür. Kölen oldum sayende sömür ömrümü sömür. Kul pazarına düştüm,sermayem külah kaldı Bir umut var içimde, belki döner baharlar, Biter ceza cefalar biter dertler izharlar. Ama hep bir şüpheli , dilde acı zinharlar. Yalanlarınla yaşa,bende tek essah kaldı |
Her an her bir köşede, gizli, açık anarım
Gönlüm senden vazgeçmez, budur benim kararım
Her dem hep sığındığım, Cenab-ı Allah kaldı.