Zaman-ı Sükût
Mil çekilir gözlerime
Karanlık gecelere kalır zaman Bir dilek hakkı kalan yüreğime Küf akar bozulmuş lisanından Bana bir dem kaldı geriye Hercai ayrılığından Maziyi taşlar anılarımda ki sen Herşeye rağmen tutunmaya çalışırken Sana bir matem var içimde,yıllanıp,eskiyen Ve ben,bu günlerde ben Bir beklentim olmasa da senden Anılar döküyorum eskiyen heybemden Garip zamanlardayım Bağ bozumu,hüzün ayı,zaman-ı sükût Adını ne koyarsan koy,zordayım Ben ki ben,ablavut Kendine acımamış bir zorbayım Gelirsen.. düştüğüm çukurdayım Matem yaz o uğursuz günü Zaman geçse de üstünden Say ki yaşayan ölü Her şeyi sen yaptın,her şeyin taammüden Say ki, bu yokluk sürgünü Biraz çile var her demden Ve kaçmak mümkün değil kaderden Aralansa kapanmış kapılar süngüsünden Huzur gösterse kendini biraz Biraz dağılsa buhran üstümden Biraz nefes alsam, gülsem biraz Bunu, benim vehmim yaz Yaz ki not düşülmüş olsun Yaz ki hatıratım dolsun. Yusuf Ay |