![]() Yaşa(yama)yan ölülerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kadına sorun.
-Kakül-i yare bu demler güzerin var mı saba Dil-i güm geşteden aya haberin var mı saba- Arkadaşım Bırak şimdi aşkı meşki Kimse aşksızlıktan ölmemiş Senden de, benden de, ondan da dışarıda milyonlarca var Beni asıl düşündüren senin durumun ki, işte o akıllara zarar. Derdim seni incitmek, hakaret etmek değil Bende üzülüyorum bunları yazarken Allah şahit, art niyetim yok, sen de beni az çok tanıyorsun zaten. Söylediklerinden bana geçen Yalnızsın Mutsuzsun Yaşama sevincini kaybetmişsin Yarınlardan umutsuzsun Bir de neyse o, yakanı bırakmayan pişmanlıklar Belli ki, şu koskoca dünyayı ve güzelim hayatı Sana ediyor dar. Aklım bir türlü basmıyor Uyanıp işe giderken bakıyorum internettesin Öğlen bakıyorum internettesin Gece bakıyorum internettesin Sabah namazında bakıyorum internettesin Bir kadın, düzeltiyorum, bir insan nasıl böyle yaşar? Hiç mi uyumazsın, yemek yemezsin, alışverişe çıkmasın Hiç mi misafirliğe gitmezsin Hiç misafirin gelmez mi? İşin, gücün, eşin, dostun, arkadaşların yok mu? Sana, ne yapıyorsun sen demezler mi? Zihnim durur bu işe, aklım şaşar Sizin memlekette, benim bilmediğim bir dünya var heralde, orası beni aşar. Arkadaşım Okumuşsun, kültürlüsün, beceriklisin, inanılmaz zekisin Neden kendine yeni yeni uğraş/lar bulmuyorsun Hiçbir şey yapamıyorsan, çık parkta otur, kırlarda gez, doğaya, insanlara karış Yanlış bilmiyorsam, cennet gibi bir şehirde yaşıyorsun. Lutfedip de söylemediğin için Henüz yaşını bile bilmiyorum Olsun, yaşlı da olabilirsin, önemli değil Kadın-erkek, birinin hayatı sevmesine Ve mutlu olmasına yaş engel değil. Hani diyorum, Allah korusun Müzmin, kronik, ona adım attırmayacak bir hastalığı mı var Gel gör Hastahane köşelerinde, evlerde, yurtlarda Allahtan ümidini kesmemiş İçi kıpır kıpır, yaşama sevinciyle dolu ne hastalar var. Gelmişe, geçmişe, kadere, feleğe, ona buna hiç suç atma Senin yaşam enerjin yok olmuş Gözlerinin feri sönmüş Zavallı bedenini yaşatmak için uğraşıp durursun da Kalbin yarım yamalak atıyor, ruhun ise çoktan ölmüş. Farklılıklar, çeşitlilik, değişim güzeldir evet Ama farklılık, hergün başka bir kılığa bürünmek Kendini bile tanıyamaz hale gelmek değildir Farkında değil misin? Yaşamayan, hiç varolmayan hayatlara kişilik katayım derken Birgün onlar senin kimliğini, kişiliğini değiştirir Dertsiz başına dert alır, belayı bulursun İş işten geçmiştir, artık kendini bile tanıyamaz olursun. Yıllardır gece-gündüz, yaz-kış demeden Takılmışsın kafayı yemiş bir moronun peşine Edebiyat’da edebiyat, şiir’de şiir Sende onun gibi, binbir suratlı bir acuze olmuşsun Bir türban, bir mini etek, bir genç bir yaşlı, bir kadın, bir erkek Hiç kusura bakma ve kızma, söyleyeceğim Ne olduğunu, kim olduğunu, niye yaşadığını bile bilmeyen Umutsuz, ümitsiz, şevksiz Oradan oraya savrulan bir ortalık malı olmuşsun Ama pardon özür dilerim Hepsi sanat için di değil mi? Kendini kandırmaya devam et Bölündüğün kişilikleri toplasan bir kadın etmez de Ola ola ola elliye/yüze bölünmüş, acayip, garaip, bir yaratık olursun Ondan sonra da ahlar, vahlar, pişmanlıklar Boşa geçirdiğin, günleri, geceleri, ayları yılları Nah bulursun. Ondan sonra da, gizemli herşeyi bilen kadın havaları Öğütler, felsefeler, bilgiçlikler, büyük büyük laflar sözler Ya sen işemeye bile elinde laptopta gidiyorsun Herşeyi bu kadar biliyor, görüyor, anlıyorsun da Neden 7/24 kendini asıp tabelalara binbir kılıkta Ciyak ciyak aşk, mutluluk dinleniyorsun? Bütün bunları görmezden gelip Hangi aşktan, hangi meşkten, hangi sevgiden, hangi doğrudan bahsediyorsun Hele sen önce bi kendine gel, kendini bul, ayağa kalk, doğrul Aşk bir yana dursun. Anan-baban değilim Eşin, nişanlın, sevgilin değilim Zaten şu an önemli olan da ben değilim Hayat senin hayatın, herkes gibi, hepimiz gibi İyi-kötü, güzel-çirkin, mutlu- mutsuz Yaşamanın bir yolunu bulursun Ama lütfen, bunu kendine yapma n’olursun. -Her çi reft ez-ömr yad-ı an be nikü mi-konend Çehre-i imrüz der-ayine-i ferda hoşest- |